Kronik Böbrek Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? konulu makalemizle karşınızdayız. Böbrek hastalığı, böbreklerin düzgün çalışmadığı ve işlevlerini kaybetmeye başladığı anlamına gelir. Kronik böbrek hastalığı zaman içinde kötüleşir. Yüksek tansiyon ve diyabet, kronik böbrek hastalığının iki yaygın nedenidir. Kronik böbrek hastalığının tedavisi yoktur ancak böbreklerin işlevini mümkün olduğunca uzun süre korumak için çeşitli adımlar atılabilir. Geç evre böbrek hastalığı, diyaliz veya böbrek nakli gerektirir.
Kronik böbrek hastalığı, böbreklerde hasar olduğu ve gerektiği kadar iyi çalışmadıkları anlamına gelir. Böbrekler vücuttaki bir filtre gibidir, kandaki atıkları, toksinleri ve fazla suyu süzerler. Ayrıca kemik ve kırmızı kan hücresi sağlığı gibi diğer işlevlere de yardımcı olurlar. Böbrekler işlevlerini kaybetmeye başladığında atıkları filtreleyemezler, bu da atıkların kanda birikmesi anlamına gelir.
Böbrek hastalığı "kronik" olarak adlandırılır çünkü böbrek fonksiyonu zaman içinde yavaş yavaş azalır. Kronik böbrek hastalığı, son evre böbrek hastalığı olarak da adlandırılan böbrek yetmezliğine yol açabilir. Kronik böbrek hastalığı olan herkeste böbrek yetmezliği gelişmez ancak hastalık tedavi edilmezse genellikle kötüleşir. Kronik böbrek hastalığının tedavisi yoktur ancak böbrek hasarını yavaşlatmak için atılabilecek adımlar vardır. Diyaliz ve transplantasyon gibi tedaviler böbrek yetmezliği (son evre böbrek hastalığı) için seçeneklerdir.
İki böbreğimiz vardır. Bunlar sırta doğru, omurganın her iki yanında, göğüs kafesinin hemen altında bulunan fasulye şeklindeki organlardır. Her bir böbrek yaklaşık yumruk büyüklüğündedir.
Böbreklerin birçok görevi vardır ancak ana görevleri kanı temizlemek, toksinlerden, atıklardan ve fazla sudan idrar olarak kurtulmaktır. Böbrekler ayrıca vücuttaki elektrolit (tuz ve potasyum gibi) ve mineral miktarını dengeler, kan basıncını kontrol eden hormonlar üretir, kırmızı kan hücreleri yapar ve kemikleri güçlü tutar. Böbrekler hasar görür ve gerektiği gibi çalışmazsa, kanda atıklar birikebilir ve kişiyi hasta edebilir.
Kronik böbrek yetmezliğinin beş aşaması vardır. Bu aşamalar böbreklerin kandaki atıkları ne kadar iyi filtreleyebildiğine bağlıdır. Kan ve idrar testleri hangi kronik böbrek hastalığı evresinde olunduğunu belirler.
Evreler çok hafiften (evre 1) böbrek yetmezliğine (evre 5) kadar değişir. Doktorlar, böbrek fonksiyonunun hangi aşamada olduğunu glomerüler filtrasyon hızına (GFR) göre belirler. GFR, kanda bulunan bir atık ürün olan kreatinin miktarına dayanan bir sayıdır.
Evre 1 (90 ve üstü GFR (mL/dak): Böbrekler iyi çalışıyor ancak hafif böbrek hasarı belirtileri var.
Evre 2 (60 ila 89 GFR (mL/dak): Böbrekler iyi çalışıyor ancak hafif böbrek hasarı belirtileri daha fazla.
Evre 3a (45 ila 59 GFR (mL/dak): Böbrekler olması gerektiği gibi çalışmıyor ve hafif ila orta derecede hasar gösteriyor. Bu en yaygın aşamadır. Bu aşamada belirtileri fark etmek mümkündür.
Evre 3b (30 ila 44 GFR (mL/dak): Böbrekler orta derecede hasar görür ve gerektiği kadar iyi çalışmaz. Doğru tedavi ile birçok kişi bu evrede kalabilir ve asla 4. evreye ilerlemez.
Evre 4 (15 ila 29 GFR (mL/dak): Çok zayıf böbrek fonksiyonu vardır. Böbrekler ciddi şekilde hasar görmüştür ve çalışmamaya yakındır.
Evre 5 (15’ten düşük GFR (mL/dak): Böbrekler iflas etmeye çok yakın veya çalışmayı durdurmuş durumdadır. Bu aşamada böbrek diyalizine veya böbrek nakline ihtiyaç olabilir.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yetişkinlerin yaklaşık %15'inde kronik böbrek hastalığı vardır. ABD'de yaklaşık 37 milyon kişi kronik böbrek hastalığı ile yaşamaktadır.
Böbrek hastalığının erken evrelerinde genellikle fark edilebilir belirtiler görülmez. Hastalık kötüleştikçe, belirtiler aşağıdakileri içerebilir:
Atıkların kanda birikmesinin ve semptomlara neden olmasının yıllar alabileceği unutulmamalıdır.
Böbrek hastalığının özellikle erken evrelerinde genellikle herhangi bir belirti görülmez. Belirtiler yaşamaya başlandığında, bir şeylerin ters gittiğinin ilk işareti ellerde ve ayaklarda şişme, kaşıntılı cilt veya daha sık idrar yapma ihtiyacı olabilir. Belirtiler değişkenlik gösterdiğinden, bir sorun olduğu düşünülüyorsa en iyisi bir doktor ile iletişime geçmektir.
Böbrek hastalıkları, böbrekler hasar gördüğünde ve kanı filtreleyemediğinde ortaya çıkar. Kronik böbrek hastalığında hasar birkaç yıl içinde ortaya çıkma eğilimindedir.
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve diyabet, kronik böbrek hastalığının en yaygın iki nedenidir. Böbrek fonksiyonunu etkileyen ve kronik böbrek hastalığına neden olabilecek diğer nedenler ve durumlar şunlardır:
Böbrek hastalığı ailesel geçişlidir. Diyabet gibi kronik böbrek hastalığı için risk faktörleri de kalıtsal olarak görülme eğilimindedir.
Herkes kronik böbrek hastalığına yakalanabilir. Aşağıdaki durumlarda kişi, kronik böbrek hastalığı için daha fazla risk altındadır:
Kronik böbrek hastalığının komplikasyonlarından bazıları şunlardır:
İlk olarak doktor hastanın tıbbi geçmişini alacak ve fiziki bir muayene yapacak, kullandığı ilaçları ve fark ettiği belirtileri soracaktır.
Doktor, böbrek fonksiyonlarını kontrol etmek için kan ve idrar testleri isteyecektir.
Kan testleri özellikle şunları kontrol edecektir:
İdrar testleri idrarda protein (albümin) ve kan olup olmadığına bakacaktır. İyi işleyen böbrekler her ikisini de içermemelidir.
Diğer testler arasında ultrason, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve/veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları gibi böbreklerin boyutu ve yapısıyla ilgili sorunları aramak için görüntüleme testleri yer alabilir. Doktor ayrıca belirli bir böbrek hastalığı türünü kontrol etmek veya böbrek hasarının miktarını belirlemek için böbrek biyopsisi isteyebilir.
Kronik böbrek hastalığının bir tedavisi yoktur ancak böbrek fonksiyonlarını mümkün olduğunca uzun süre çalışacak şekilde korumak için bazı adımlar atılabilir. Böbrek fonksiyonlarında azalma varsa:
Böbrek hastalığının nedenine bağlı olarak kişiye bir veya daha fazla ilaç reçete edilebilir. Nefrologun reçete edebileceği ilaçlar aşağıdakiler gibidir:
Kronik böbrek hastalığının tedavisi olmadığından, son evre böbrek hastalığı olanlar için ek seçenekler sağlık ekibi ve hasta tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Tam böbrek yetmezliği tedavi edilmezse ölümle sonuçlanacaktır. Son evre böbrek hastalığı için seçenekler diyaliz ve böbrek naklini içerir.
Diyaliz, böbrekler artık bu işlevi yerine getiremediğinde atık ürünleri vücuttan uzaklaştırmak için makinelerin kullanıldığı bir prosedürdür. İki ana diyaliz türü vardır:
Böbrek nakli, sağlıksız bir böbreğin sağlıklı bir böbrekle değiştirilmesini içerir. Nakil için böbrekler iki kaynaktan gelir:
Canlı donörler genellikle aile üyeleri, eşler veya arkadaşlardır. Canlı bir böbrek vericisi mümkündür çünkü bir kişi sağlıklı bir böbrekle iyi bir şekilde yaşayabilir.
Vefat etmiş donör böbrekleri genellikle organ bağışçısı olan kişilerden gelir. Tüm donörler, uygun bir eşleşme olduğundan emin olmak ve bulaşıcı hastalıkları veya diğer komplikasyonları önlemek için dikkatle taranır.
İnsanlar kadavra bir donörden böbrek almak için ortalama 3 ila 5 yıl beklerler. Canlı bir donörden böbrek almak genellikle daha hızlıdır.
Yaşam boyunca düzenli olarak sağlık uzmanına görünmek böbrek hastalığını önlemek için iyi bir başlangıçtır. Amerika Birleşik Devletleri'nde her 3 kişiden yaklaşık 1'i böbrek hastalığı riski altındadır. Yüksek risk altındaki kişiler, mümkün olduğunca erken tespit edilmesi için kronik böbrek hastalığını kontrol etmek amacıyla düzenli testler yaptırabilir. Kronik böbrek hastalığını önlemek için yapılabilecek diğer bazı şeyler şunlardır:
Kişide böbrek hastalığı varsa hala üretken bir ev ve iş hayatı yaşayabilir, ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirebilir. Mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için hastanın, tedavi ekibinin aktif bir üyesi olması önemlidir.
Erken teşhis ve uygun tedavi, böbrek yetmezliğini önleme veya geciktirme hedefiyle hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada önemlidir. Tıbbi randevulara uymak, ilaçları reçete edildiği şekilde almak, besleyici bir diyet uygulamak ve kan basıncını ve kan şekerini takip etmek gerekecektir.
Kronik böbrek hastalığı ölüme yol açabilse de bu hastalığa sahip birçok kişi tanı konulduktan sonra uzun ve mutlu bir yaşam sürmektedir. Böbrek hastalığı için tedavi arayan ve durumlarını yöneten çoğu insan asla böbrek yetmezliğine veya ölüme ilerlemez. Bu nedenle tüm kontrollere katılmak ve bir tedavi planı üzerinde doktorla birlikte çalışmak önemlidir.
Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde önde gelen ölüm nedeni aslında Kronik böbrek hastalığının bir komplikasyonu olan kalp hastalığıdır. Böbrekleri olumsuz etkileyen diğer sağlık koşullarını yönetmek de böbrek fonksiyonunu korumanın anahtarıdır.
Erken teşhis, böbrek hastalığının kötüleşerek böbrek yetmezliğine dönüşmesini önlemeye yardımcı olabilir. Böbrek hastalığına neden olduğu bilinen durumları yönetmek için bir doktorla birlikte çalışılmalıdır. Böbrek hastalığına neden olabilen durumlar arasında diyabet, yüksek tansiyon ve böbrekleri etkileyen diğer hastalıklar yer alır.
Böbrek hastalığı genellikle erken evrelerde belirtilere neden olmadığından, yapılabilecek en iyi şey riski anlamak için doktorla birlikte çalışmak ve doktorun önerdiği tüm yıllık veya planlı ziyaretlere katılmaktır.
Çoğu insanda kronik böbrek hastalığı ağırlaşana kadar belirti görülmez. Aşağıdaki durumlarda hasta, doktoruyla iletişime geçmelidir:
İnsanlar, böbreklerinin zorlandığını bilmiyor olabilir. Çoğu insanda, erken evrelerde böbrek hastalığı belirtileri görülmez. Bu nedenle, böbrek hastalığına yol açabilecek diyabet veya yüksek tansiyon gibi kronik durumları yönetmek için bir doktoru ziyaret etmek ve yıllık kontrolleri takip etmek önemlidir.
Böbrekleri sağlıklı olan kişilerde, böbreklere zarar verdiği için yasaklanana bir “kötü gıdalar” listesi olması gerekmez. Ancak kişinin kronik böbrek hastalığı varsa, doktor böbrek dostu bir diyet önerebilir. Böbrek dostu bir diyetin unsurları aşağıdakiler gibidir:
Böbrek dostu bir diyet uygulamak anlaşılması ve uygulanması zor olduğundan, tedavi planının bir parçası olarak bir diyetisyene danışmak her zaman iyi bir fikirdir. Diyetisyenler, kronik böbrek hastalığı olanların doğru türde yiyecekler yediklerinden emin olmalarına yardımcı olabilirler.
İdrarın rengi değişmeyebilir ancak köpüklü olabilir, bu da idrarda aşırı protein olduğu anlamına gelir. Aşırı protein, böbreklerin vücuttaki toksinleri filtreleyemediğini gösterir.
Kronik böbrek hastalığı teşhisi insanların hayatı üzerinde derin bir etki yaratabilir. Bu hastalığın tedavisi ömür boyu sürer ve hem zaman hem de sabır gerektirir. Doktora soru sormaktan çekinilmemeli, böbrek hastalığını yönetmenin mümkün olduğu gerçeğiyle rahatlamaya çalışılmalıdır. Aslında birçok insan böbrek hastalığı ile uzun yıllar yaşamaktadır. Kişiler bu durumla başa çıkmalarına yardımcı olmaları için aile üyelerinden veya arkadaşlarından destek almalıdır.