Ultrason taraması, basit tanımıyla iç organların, yüksek frekanslı ses dalgalarıyla görüntülenme prosedürüdür. Ultrason taramasının diğer adı sonogramdır. Anne karnındaki bebeğin görüntülenmesi, bir hastalığın teşhis edilmesi ya da bir cerrahın uygulayacağı prosedürlerin belirlenmesi, ultrasonun kullanım amaçlarından sadece birkaçıdır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, iç organlara ait görüntünün ekrana aktarılabilmesi için ilgili bölgeye yüksek frekanslı ses dalgaları verilir. Ses dalgalarının çıkışını sağlayan, ultrason başlığı ya da prob adı verilen aparattır.
Yayılan ses dalgalarını insan kulağı duyamaz. Fakat ses dalgalarının iç organlara çarptığında yaptığı yankı, ultrason başlığı tarafından bir mıknatıs gibi çekilerek görüntü olarak ekrana yansıtılır. Ultrason esnasında alınan görüntünün ortaya çıkma hikayesi bu şekildedir.
Hekiminiz, vücudunuzun bir bölgesi için sizi ultrason taramasına yönlendirdiğinde, yapılacak işlemden azami faydayı elde etmek için belli talimatlara uymanız istenir. Hangi bölgenin taramadan geçeceğine bağlı olmak kaydıyla, işlem öncesinde şunları yapmanız/yapmamanız istenebilir:
Ultrason işlemi genellikle 15-45 dakika sürmektedir. İşlemler radyoloji uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Bazı hallerde ise ultrason eğitimi almış pratisyen hekimler, doğum hemşireleri (ebeler) ve fizyoterapistler de ultrason çekebilir.
Ultrason işleminin, taranacak bölgeye bağlı olarak üç türü vardır. Bunlar:
İnsan kalbini ve anne karnındaki bebeği görüntülemek gibi amaçlar için harici ultrason taraması yapılır. Ayrıca böbrek, karaciğer, safra kesesi gibi karın bölgesindeki organlar ile vücudun diğer bölgelerindeki dokular ve adeleler harici ultrason taramasıyla incelenir.
Harici ultrason işleminde cilde kaygan bir jel sürülür. Jel, ultrason probunun cilt üzerinde daha kolay hareket etmesine imkan verir. Sıvı bazlı kaygan jel, probun cilt üzerindeki temasının sürekliğini de sağlar.
Hasta ultrason sırasında herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Hastaya yansıyan tek his, jelin verdiği soğukluk hissi olacaktır. Yukarıda da belirtildiği üzere, rahim bölgesine ve pelvik bölgeye yapılan ultrasonlarda, işlem öncesinde tuvalete gitmeksizin bol su içilmesi tavsiye edilir.
Dahili ultrason ile hekim, prostat bezi, yumurtalık ve rahim bölgesi gibi hassas organları çok daha detaylı inceleyebilme imkanını elde eder.
Transvajinal ultrason, bir dahili ultrasondur. İşlem esnasında hasta, sırt üstü yatarak dizlerini göğüslerine doğru büker. Genişliği parmak boyutunda olan, küçük ve sterilize edilmiş prob, hekim tarafından vajina ya da rektum bölgesine sokulur. Probdan elde edilen görüntü, ekrana aktarılarak hekimin incelemesi sağlanır.
Dahili ultrasonlar, harici ultrasonlara göre hasta için bir miktar rahatsızlık hissi yaratsa da, kayda değer bir acı ya da ağrı hissi oluşmayacaktır.
Endoskopik ultrason taramasında, ucunda prob bulunan endoskop adlı boru genellikle oral ya da anal yoldan vücuda sokulur. Genellikle mide içi ve yemek borusu gibi sindirim sistemine ait bölgelerin görüntülenmesi için tercih edilir.
Endoskopun ucunda bir aydınlatıcı ve ultrason probu bulunur. Endoskopun vücuda sokulması suretiyle görüntü elde etme metoduyla, harici ultrasonlarda kullanılan metod arasında bir fark bulunmamaktadır. Her ikisinde de yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılır.
Endoskopik ultrasonlarda hastaya, hekimin de uygun görmesi halinde lokal anestezi verilebilir. Lokal anestezi uygulanmayan durumlarda ise hasta bir miktar ağrı ve acı hissedebilir.
Herhangi bir anestezi yöntemi uygulanmadıysa, ultrason sonunda hasta rahatlıkla evine gidebilir. Olağan hayatına devam edebilir ve araç kullanabilir.
Endoskopik ultrason işlemlerinden sonra ise birkaç saat hastanede müşahade altında kalması gerekir. Bu süre zarfında anestezinin etkisi sıfırlanacak ve hasta kendine gelecektir. Takip eden 24 saat boyunca hastanın araç kullanmaması ve alkol almaması tavsiye edilir.
Ultrason işleminde vücuda, yüksek frekanslı ses dalgaları verilmektedir. Ses dalgalarından kaynaklı riskler, tıbbi anlamda kabul edilebilir ve beklenen seviyededir. Ultrason taramalarında, bilgisayarlı tomografi ve benzeri diğer taramalarda olduğu gibi vücut radyasyona maruz kalmamaktadır.
Harici ve dahili ultrason işlemlerinin herhangi bir yan etkisi bulunmadığı gibi, acı ve ağrıya da sebep olmamaktadır. Problarda kullanılan malzeme genellikle latekstir. Hastanın lateks alerjisi varsa, işlemi yapan hekim bilgilendirilmelidir.
Endoskopik ultrasonlar ise diğer görüntüleme yöntemlerine göre rahatsızlık hissi verebilir. İşlem sonrası boğaz ağrısı ve şişkinlik yaşanması muhtemeldir. Çok düşük de olsa iç kanama riski muhtemeldir.