Prostat Büyümesinin Nedenleri Nelerdir? başlıklı, Bursa Özel Medicabil Hastanesi sağlık kurulu tarafından kaleme alınmış ve prostat ile prostat büyümesinin nedenlerinin ele alındığı yazı ile karşınızdayız.
Prostat, sadece erkeklerde bulunan ve idrar kesesinin tabanında yerleşik bir yardımcı seks organıdır. İdrar yolu, idrar kesesini terk ettikten hemen sonra prostat içinden bir tünel şeklinde geçerek, idrar ve cinsel ilişki sırasında cinsel boşalma ile gelen meninin taşınmasını sağlar. İdrarı tutmamıza yarayan valv (idrar yolunu, isteğimiz dahilinde kapalı tutan kapak mekanizması) hemen prostatın altında yerleşmiştir. Prostat bezi akıcı kıvamda sütümsü bir salgı üretir. Bu salgı ile meninin yapısına katkıda bulunur.
Birçok erkekte 40 yaşından sonra prostat bezinde büyüme başlar. Bu büyüme her erkekte farklı şikayetler yaratabilir. Prostat büyümesiyle birlikte idrar akımının zorlaşması, en çok karşılaşılan şikayetlerin başında gelir. Prostat büyüdükçe idrar çıkmak zorlaşacaktır.
Prostat bezinin hormon anlamında bir salgısı yoktur ve bu nedenle prostatın çıkarılması sonrasında ikincil seks karakteri denilen kalın ses, cinsel istek gibi durumlarda herhangi bir değişiklik oluşmaz.
Erkeklerde prostat büyümesinin başlama süreci genellikle kırklı yaşlardan sonra başlar. Büyümenin hızı ve şekli, doğal olarak insandan insana farklılık arz eder. Prostat büyümesinin en önemli sebebi ise belli bir yaştan sonra bireylerde meydana gelen hormonal bozukluklar ya da dengesizliklerdir. Yaş ilerledikçe baş gösteren hormon bozuklukları, prostatın barındırdığı hücrelerin büyümesine sebebiyet verir.
Prostat büyümesinin ana sebeplerine yukarıdaki başlık altında değinmiştik. Bunlara ilaveten, yaygın olarak bilinen ayakta işemenin prostata yol açtığı bilgisi tamamen yanlıştır. Ayakta işemenin prostat büyümesi ile herhangi bir ilgisi yoktur.
Prostat büyümesi olan birinde mutlaka prostat kanseri olacak diye bir kaide yoktur. Prostat kanseri, büyümeden bağımsız olarak gelişir. Prostat büyümesi olmadığı halde prostat kanseri olan vakalar görülebildiği gibi, prostat büyümesi olduğu halde kanser olmayan vakalar da hayli fazladır. Prostat büyümesi olan ve henüz kanser teşhisi konmamış hastanın da ileride kansere yakalanma ihtimali elbette vardır. Kanser gelişimi ile prostat büyümesinin gelişim mekanizmaları tamamen birbirinden ayrıdır.
Prostat büyümesi tek başına kanser manası taşımamaktadır. Kanser olmaksızın büyüme ya da büyümeye eşlik eden kanser veya büyüme olmaksızın kanser gibi ihtimalleri net bir şekilde teşhis etmenin en temal yolu kan tahlili veya elle muayenedir. Prostat kanserinde, erken teşhis çok önemlidir.
Prostat büyümesine bağlı olarak erkeklerin %10-20'sinde cerrahi tedavi ihtiyacını doğuran problemler ortaya çıkmaktadır. Bu problemler şunlardır:
Prostat büyümesi vakalarında uygulanacak tedavi hastadan hastaya değişir. Hekim, hasta muayenesi ve tetkikler neticesinde, uygulayacağı tedaviyi belirler. Prostat büyümelerinde uyugulanan tedavilerin başlıcaları şunlardır:
Bu seçenek prostat büyümesi mevcut olup herhangi bir tıbbi problem ve hastaya yakınma anlamında sıkıntı yaratmayan durumlarda uygulanabilir.
Cerrahi tedavi gereksinimi üst düzeyde olmayan hastalarda tercih edilebilir. Ancak yan etkilerin varlığı mutlaka hastaya bildirilmelidir.
TUR-Prostat, ameliyatın basitleştirilmiş hali denebilecek bir yöntemdir. İdrar yolunu sıkıştıran prostata, idrar akımına izin verecek boyutta bir oluk açılmasıdır.
Son iki yıldır uygulamada olan bu yöntem standart tedavi olarak kabul edilen TUR-Prostat ameliyatı ile aynı etkinliği göstermektedir. Avantajları mevcut olup, saptanan en önemli dezavantajı, patolojik inceleme için parça alınamamasıdır. Bu yöntemde, büyüyen prostat dokusu idrar yolundan girilerek, lazer ışını yardımıyla buharlaştırılarak, ortadan kaldırılmaktadır. Bu yöntemin avantajları ise şunlardır:
Birçok prostat ameliyatı endoskopik aletler kullanılarak yapılmaktadır. Kapalı prostat ameliyatında ise parmak kalınlığındaki metal sonda ile idrar yolundan giriş yapılır. Bu metal sonda içerisinden steril sıvı verilerek görüntü sağlanan endoskopik cihazlar ve elektrokoterizasyon yardımıyla prostat bezinin parça parça idrar yolunuzdan çıkarılmasıdır. Yapılan işlemin ardından ilgili bölgeye kauçuk bir sonda takılır. Kauçuk sonda, idrar akımının sağlıklı şekilde temin edilmesi içindir. Bu sonda doktorunuzun gerekli gördüğü sürece kalacaktır.
Eğer prostat bezinizin boyutu, TUR-Prostat ameliyatı için fazla büyükse veya idrar yolunuz ya da idrar keseniz çok küçük olup endoskop ile çalışılmasına izin vermiyorsa bu durumda açık prostat ameliyatı uygulanır. Açık prostat ameliyatında karın bölgenizin alt kesiminden yaklaşık 10 cm'lik bir cerrahi kesi yapılarak idrar kesenize ulaşılır. İdrar kesesi açıldıktan sonra, idrar kesesinin tabanında bulunan prostat bezinin, kapsül hariç kapsül içindeki kısmı çıkarılır. Sonrasında idrar yolunuzdan bir adet kauçuk idrar sondası yerleştirilir. Ayrıca karın bölgesinden bir tanesi idrar kesenizin içine, diğeri idrar kesesinin dışına olmak üzere iki adet kauçuk dren hortumu koyulur. Ameliyattan sonra idrar kesenizin içinde bulunan dren hortumundan steril (mikropsuz) serum ile sürekli yıkama uygulanır. Ameliyat sonrası vücudunuza yerleştirilen dren hortumları, hekim tarafından en uygun zamanda çıkarılır.
TUR-Prostat ameliyatlarında sonra hasta, normal şartlarda 3 gün kadar hastanede yatar. Ameliyat sonrası yatış sürecinde hasta takip altındadır. Sonda vücudundan çıkarılmaz ve gerekli durumlarda serum, antibiyotik gibi ilave tedaviler uygulanır.
Ameliyatı takip eden üçüncü gün, hastanın vücudundaki sondalar çıkarılır ve idrar yapması beklenir. İdrar yapmada bir problem görülmezse, hastanın taburculuk işlemleri başlatılır. Taburcu sonrası ihtiyaç halinde antibiyotik ve ağrı kesiciler verilebilir.
Açık Prostat ameliyatından sonra ise hasta normal şartlarda 8 gün kadar hastanede müşahade altında tutulur. Yatış sürecinin sonuna doğru dren hortumları ile sonda, kademeli olarak çıkartılır. Dikişlerin alınması ise taburcu olunan gün yapılır.
Her iki işlem sonrasında uygulanması gereken ortak tavsiyeler ise aşağıda belirtilmiştir: