Akciğer kanseri en yaygın ve en ciddi kanser türlerinden biridir. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de her yıl 27 binden fazla kişiye akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır.
Akciğerde duyu lifleri bulunmadığı için kanserin ilk evrelerinde genellikle belirti görülmemektedir. Ancak kitlenin bronşlara veya akciğer zarına yakınlığından dolayı ilerleyen evrelerde aşağıdaki şikayetler söz konusu olabilmektedir:
Eğer bu belirtileri fark ederseniz, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Akciğer kanserinin erken evrelerinde genellikle hiçbir belirti ya da semptom görülmez. Semptomlar hastalık ilerledikçe ortaya çıkar.
Akciğer kanserinin ana semptomları şunlardır:
Akciğer kanserinin daha az görülen semptomları şunlardır:
Eğer sizde de akciğer kanserinin ana ya da nadir semptomlarından herhangi biri varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Akciğerlerde başlayan kansere primer (birincil) akciğer kanseri denir. Vücudun başka bir yerinden akciğerlere sıçrayan kansere de sekonder (ikincil) akciğer kanseri denir. Bu yazıda, birincil akciğer kanseri irdelenecektir.
Akciğer tümörlerinin % 90-95'i karsinomlardır. Bu nedenle “akciğer kanseri terimi” öncelikle karsinomu ifade eder. Birincil akciğer kanserinin histopatolojik olarak iki ana formu vardır. Bu formlar, kanserin içerisinde gelişmeye başlayan hücrelerin türüne göre sınıflandırılır. Bunlar:
Akciğer kanserinin türü, uygulanacak tedaviyi de belirlemektedir.
Akciğer kanseri yaşlı nüfus da daha sık görülmektedir. Çevre kirliliği, genetik geçiş, akciğer enfeksiyonları ve sigara akciğer kanserinin en yaygın sebeplerindendir. Fakat diğerlerinden farklı olarak özellikle sigara kullanımı ile çok sayıda toksik madde düzenli olarak solunmaktadır. Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %70’inden fazlasında ana etken sigaradır.
50 yaş üzeri 20 paket/yıl (her gün 1 paket sigara 20 yıl, her gün 2 paket sigara 10 yıla takabül etmektedir) öyküsü bulunan hastalara akciğer kanseri tarama programı önerilmektedir. Bununla birlikte hiç sigara içmemiş kişiler de akciğer kanserine yakalanabilir.
Sigaranın zararları balşıklı yazımıza ulaşmak için buraya tıklayın.
Uygulanacak tedavi, kanserin mutasyon türüne, ne kadar yayıldığına ve genel sağlık durumuyla bağışıklık sisteminin ne kadar iyi olduğuna göre değişir.
Her kanser türünde olduğu gibi, akciğer kanserinde de erken teşhis çok önemlidir. Akciğer kanserinin erken evrede tedavisi cerrahidir. İleri evrelerde de kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi sonrası da cerrahi yapılabilmektedir.
Kanserin evrelemesine göre kemoterapi ve radyoterapi tedavi seçenekleri arasındadır. Her iki tedavi yönteminin de eş zamanlı uygulandığı vakalar da mevcuttur.
Yukarıdaki tedavi seçeneklerine ilaveten, akıllı ilaç ya da hedef odaklı terapi olarak bilinen çok sayıda ilaç mevcuttur. Bunlar kanserli hücrenin içerisinde ya da etrafında spesifik bir değişikliği hedefler.
Akciğer kanseri, yukarıda da belirtildiği üzere sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Akciğerlere ve vücudun diğer kısımlarına yayılana kadar belirti göstermeyebilir.
Akciğer kanserinde yaşam süresi doğal olarak hastadan hastaya farklılık arz etmektedir. Kanserin ne kadar yayıldığı, tümörün lokasyonu, cerrahi müdahalenin mümkün olup olmadığı, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu, ilave hastalıkların varlığı gibi farklı parametreler, kişinin yaşam süresini belirlemede rol sahibidir. Yukarıda da belirtildiği üzere erken teşhis bu anlamda oldukça önemlidir.
Akciğer kanserine dair detaylı bilgilendirmenin yapıldığı videomuzu aşağıdan izleyebilirsiniz: