Zatürre Aşısı (Pnömokok Aşısı) Nedir? Kimlere Yapılır?

  • Ana Sayfa
  • Zatürre Aşısı (Pnömokok Aşısı) Nedir? Kimlere Yapılır?

Zatürre Aşısı (Pnömokok Aşısı) Nedir? Kimlere Yapılır? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz.

Aşılama Nedir?

Enfeksiyon hastalıklarından korunmak amacıyla, bağışıklık sistemini uyarmak için bir maddeyi vücuda vermektir. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma geliştirir. Böylece vücut mikropla karşılaştığında önceden geliştirdiği savunma sistemini kullanarak mikropla savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır.

Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan ve enfeksiyonlar ile savaşan karmaşık bir savunma mekanizmasıdır. Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlarda hastalıklar, salgınlar görülmez.

Zatürre (Pnömoni) Nedir?Pnömoniden Neden Korunmalıyız? Neden Aşı Olmalıyız?

Pnömoni, infeksiyöz ajana bağlı olarak (bakteri, virüs, parazit, mantar gibi) akciğer dokusunun inflamasyonu ve konsolidasyonu olarak tanımlanmaktadır. Yıllık görülme oranı %0,5-1,1 olarak bildirilmekte olup yaş ile birlikte bu oran artmaktadır.

S.pneumonıae kaynaklı pnömoniler, tum dünyada ve ülkemizde önemli bir morbidite, hastane ve yoğun bakımda yatış ve tedavi maliyeti, iş gücü kaybı ve mortalite nedenidir.

Ülkemizde gerçekleştirilen çalışmalarda, pnömoni mortalitesinin(ölüm riski) hastalığın ağırlığı ile ilişkili olarak %1 ile %60 arasında değiştiği, özellikle hastanede tedavi edilen pnömonilerde mortalitenin belirgin yüksek olduğu (%10.3-60) gösterilmiştir. Ülkemizde pnömoni ölüm nedenleri arasında 4. sırada yer almaktadır. KOAH ve akciğer kanserinden daha fazla ölüme yol açmaktadır. Avrupa’da yapılan bir çalışmada TGP (Toplumda Gelişen Pnömoni) kaynaklı hastanede kalış süresi 12.4 gün,  hastaların %14 ünde yoğun bakım ihtiyacı, hastanede yatanların %13 de entubasyon ve mekanik ventilasyon  ihtiyacı gelişmekte olup, ortalama yoğun bakımda kalış süresi 10 gündür. Bu oranların azaltılması için yapılması önerilen en etkin yol aşılamadır.

Pnömoninin en sık nedeni streptococcus pneumoniae denilen bir bakteridir. Bu bakteri aynı zamanda orta kulak iltihabı, sinüzit, menenjit ve kan dolaşımı enfeksiyonlarının da en sık nedenidir. Bu nedenle aşılar bu bakteriye karşı geliştirilmiştir.

Pnömoninin tedavisi antibiyotiklerdir. Günümüzde artık streptococcus pneumoniae karşı da antibiyotik direnci ve dirençli mikroplar oluşmaya başlamıştır. Aşı uygulamaları ile hastalık yükünü azaltarak dirençli türlerin sıklığını azaltmak ve indirekt etki ile antibiyotik kullanımını azaltmak ve dirençli mikroorganizmaların seleksiyon basıncının düşürülmesi hedeflenir.

Kimler Pnömokok Aşısı Olmalı?

Pnömokok aşılaması, pnömokok hastalığı yönünden risk altında olanlara uygulanır. Kronik hastalıkları ve immunsüpresyon (bağışıklığı baskılanmış) durumları olanlarda, bağışık sistemi düşük ya da zayıflamış olanlarda risk artmıştır. 65 yaş ve üstünde erişkinlerde pnömokok hastalıkları daha sık görülür ve daha ölümcül olabilir. Bu yaş grubunda olan herkesin aşılanması önerilir.18 ve 65 yaş arasında olup; kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kanser hastalığı, alkolizm, diabetes mellitus’u olan hastalar ve tütün kullanan erişkinlere önerilir.

Çocuk aşılama için çocuk doktorunuz sizi bilgilendirecektir. İmmün sistemi zayıflatan durumu, fonksiyonel ya da anatomik asplenisi (dalağı olmayan, ameliyat ile alınmış olan, dalağı hasta olan, işlev görmeyen) beyin-omurilik sıvısı kaçağı ve koklea implantı olan herkese mutlaka pnömokok aşılaması önerilir. Splenektomi (dalağın çıkarılması ameliyatı) planlanan hastalarda 14 gün önce ve acil ameliyatlarda ise 14 gün sonra mutlaka pnömokok aşılaması önerilir.

İmmunsüperese durumlar; HIV, konjenital  immunsüpresyon, kemik iliği ya da organ nakli, yaygın malignite (kanser), etkileyici ajanlarla kimyasal tedavi (kanser ilaçları), sistemik streoid ve diğer immunsüprese ilaçlar alan hastalarda pnömokok aşılaması önerilir.

KOAH, astım, bronşektazi, kistik fibrozis, intersitisiel akciğer hastalıkları, kronik sigara içiciliği, akciğer kanseri gibi kronik (uzun süreli, ömür boyu süren) akciğer hastalığı olanlarda pnömoni 7-10 kat daha fazla görülür. Hiç sigara içmeyenlere göre aktif sigara içenlerde TGP 2.17 kat, sigarayı bırakmış olanlarda da 1.49 kat yüksek bulunmuştur. KOAH pnömoni açısından en güçlü risk faktörüdür. Normal popülasyona göre risk 18 kat yüksektir. KOAH’lı hastaların %28’i pnömoni nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Pnömokoklar, KOAH alevlenme ve bu nedenle hastane yatışı riskini artırır. KOAH alevlenme nedeni ile hastanede yatanlarda en sık 2. ölüm nedeni pnömonidir. Pnömoni geçiren KOAH olgularında alevlenme geçirenlere göre ölüm riski daha yüksek olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

İki tane kronik hastalığı olan kişilerin (şeker+ kalp hastalığı vb.) pnömokokal pnömoni riski, yüksek riskli (ımmunsüprese) hastalar ile benzer olduğu yapılan çalışmalarda saptanmıştır. Pnömokokal pnömonili hastalar eş zamanlı akut kardiyak olay geçirme riski taşırlar. Pnömoni varlığında diyabetik hastalarda hem hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi) hem de hiperglisemi (kan şekerinin yükselmesi) görülebilir. Hipoglisemili hastalarda 48 saatlik mortalite (ölüm) oranı 9 kat, 30 günlük mortalite oranı 3 kat fazladır. Pnömonili hastada hipoglisemi (kan şekeri yüksekliği ) pnömoniyi kötüleştirir, hastaneye başvuru sırasında kan glikoz düzeyindeki yükseklik, yoğun bakım ünitesinde yatış ve hastanede ölüm riskinde artış ile ilişkili bulunmuştur.

Ülkemizde Hangi Pnömokok Aşıları Bulunmaktadır?

Ülkemizde üç aşı vardır.

  1. 13 valan konjuge pnömokok aşısı (KPA13)
  2. 23 valan polisakarid pnömokok aşısı (PPA23)
  3. 20 valanlı konjuge aşı (KPA 20)

2015 -2018 yıllarında ülkemizde erişkinlerde S. pneumania serotip ve pnömokok aşılama kapsamı araştırılmış ve aşılardaki suçlarla benzer bulunmuştur.

Hangi Aşıyı Ne Zaman, Ne Sıklıkla Olalım?

PPA (23) TGP’ler de en sık izole edilen etken olan S. pneumonia’ya ait 23 serotipe karşı hazırlanmış  oluşturduğu antikor yanıtı 7–10 yıl devam eder. 5 yıl sonra tekrarı gerekir.

Konjuge aşıların ise en önemli özelliği, konjuge edilen proteinden dolayı güçlü immünojenik (bağışık) etki oluşturabilmeleridir. Bu proteinler T hücre aracılı immün (bağışık) yanıtla hem daha iyi antikor yanıtına, hem mukozal immüniteye (sekretuar IGA yapımıyla) hem de immünolojik bellek hücrelerinin yanıtına neden olur. Bu nedenle, hem çocuklarda hem de erişkinlerde daha uzun süreli bağışıklık sağlarlar ve tekrarı gerekmez. Ayrıca oluşturulan mukozal immünolojik yanıt, nazofarenksteki (burun ve boğaz) pnömokok (bateri) kolonizasyonunu (o bölgeye yerleşmesini ) da azaltır. Bu sebeple, hem hasta bireyin korunması hem aile ve çevresinin enfekte olma ihtimali azaldığı için endirekt olarak sağlıklı kişilerin korunması sağlanır . 

PPA23 ile aşılananlar, belli aralıkla PPA23 aşının tekrarı ve KPA 13 ile tek doz aşılanma önerilmekteydi. Aşılama tablosu karmaşıktı. Hastaların hangi aşı ile ne zaman aşılandıklarını hatırlayamamaları da ayrı bir karışıklık yaratmaktaydı. Ancak yeni çıkan KPA20 ile bu karışıklığın önüne geçilebilmektedir. Tüm risk gruplarında ömür boyu tek doz yapılması yeterlidir.

KPA 20’de, KPA13’de eksik olan 7 serotipte eklenmiş olup etkinlik, yan etki açısından PPA23, KPA13, PPA23+ KPA13 ile karşılaştırmalı çalışmalar yapılmış ve anlamlı bir fark saptanmamıştır.

20 valanlı konjuge pnömokok aşısı (PCV20; Prevnar20®; Apexxnar®), 18 yaş ve üzeri yetişkinlerde S. pneumoniae'nin neden olduğu invaziv pulmoner hastalığın önlenmesi, aktif immünizasyon (bağışıklama) için yakın zamanda lisanslanmış̧ ve klinik çalışmalarda iyi tolere edilebilir, güvenli ve immunojenitesi yüksek olduğu karşılaştırılmalı olarak gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda PCV20'nin çocuklarda ve risk altında olan yetişkinlerde iyi tolere edildiği kanıtlanmış̧ ve dâhil edilen tüm serotiplere karşı mevcut tüm konjuge aşılardan daha önemli bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkardığı görülmüştür.

65 ve üzeri yaş grubu için KPA 20 ile aşılanma;

  • Daha önce pnömokok aşılanma yok ise tek doz KPA20, daha önce KPA13 olmuş ise en az bir yıl sonra KPA20, daha önce PPA23 uygulanmış ise en az bir yıl sonra KPA20 ancak PPA23 65 yaşından önce uygulanmış ise en az 5 yıl sonra KPA20,
  • Daha önce KPA13+PPA23 uygulanmış ise; PPA 65 yaşından önce uygulandı ise en az 5 yıl sonra KPA20, PPA23 65 yaş sonrası uygulandı ise KPA20 uygulanması hekim kararına bırakılmıştır.

19-64 yaş arası riskli bireyler için KPA20 ile aşılanma;

  • Daha önce pnömokok aşılanma yok ise tek doz KPA20, daha önce KPA13 olmuş ise en az bir yıl sonra KPA20, daha önce PPA23 uygulanmış ise en az bir yıl sonra KPA20, daha önce KPA13+PPA23 uygulanmış ise immunsuprese durum yok ise aşı önerisi. Immusuprese durum var ise (bağışıklığı baskılayan hastalık, ilaç kullanımı, dalağın alınması, BOS kaçağı, kohlea implantı ) en az 5 yıl sonra KPA 20 önerilmektedir.

KPA 20 (DtaB,Zona vs.) ile birlikte uygulanması ile ilgili veri yoktur. KPA20 influenza aşısı (grip aşısı) ile aynı zamanda (aynı günde, aynı anda) farklı kollara uygulanabilir. Aynı günde uygulanmamış ise diğer aşılarda da olduğu gibi en az bir ay ara ile uygulanmaları önerilir.

Aşının Yan Etkileri Nelerdir?

En sık yan etkiler; aşı yerinde ağrı ve hassasiyet (%60), şişlik ve endürasyon (%20) ile eritemdir (kızarıklık (%16)). Bu etkiler 1-2 gün sürebilir. Ayrıca orta derecede yan etki olarak ateş ve miyalji (kas ağrIsı) oluşabilir. Lokal reaksiyonlar çoğu zaman revaksinasyonda (aşının tekrarlanması ) ve sınırlı olarak gelişir. Bazı çalışmalarda, artan revaksinasyon sayısıyla yan etki olasılığının da arttığı gösterilmiştir.

Kimler Aşı Olamaz?

Bazı kişilere aşı yapılması sakıncalıdır. Bu risk grupları şu şekildedir:

• PPA23 ve KPA13 aşısından önce kullanılan aşıya karşı reaksiyon gösteren kişiler

• KPA /PPA23 aşısının bir dozuna alerjik reaksiyon gösteren kişiler

• Difteri toksoid içerikli herhangi bir aşıya alerjik reaksiyon gösteren kişilere KPA13


Aşının yapılacağı gün ve öncesinde ateşli hastalık geçiren kişiler de hastalık tam anlamıyla geçene kadar aşılanmamalıdır. Ancak, hastalığın hafif seyrettiği bazı durumlarda aşı yapılabilir.

Gebeleri Aşılayalım mı?

Gebelerde rutinde pnömokok aşı önerisi yoktur. Ancak risk grubunda ise konjuge aşı değil polisakkarıd aşı olması önerilir. Ancak gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Önlem amacıyla doğuma kadar beklenmesi en iyisi olacaktır. Acil bir durum söz konusuysa veya kişi risk altındaysa, hamilelik sırasında aşılama yapılabilir. Aşının yapılıp yapılmayacağı kararını mutlaka bu konuda uzman bir doktorun vermesi gerekir.

Son söz;

“Aşılar tıbbın mucizelerinden biridir ama olmazsanız işe yaramazlar.”

Uzm. Dr. Nurcan GÜLER

Göğüs Hastalıkları Uzmanı