Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer? başlıklı yazımızda, konuya dair geniş bir bilgilendirme yapacağız. Baş ağrısı, çoğu insanın hayatı boyunca pek çok kez tecrübe edebileceği oldukça yaygın bir durumdur. Baş ağrısının ana semptomu, baş veya yüzdeki ağrıdır. Birkaç baş ağrısı türü vardır ve bunların en yaygın görüleni gerilim tipi baş ağrılarıdır. Çoğu baş ağrısı tehlikeli olmasa da bazı türleri altta yatan ciddi bir durumun işareti olabilir.
Baş ağrısı genellikle; zonklayan, sabit, keskin veya hafif bir basınç olarak tanımlanan ve başta ya da yüzde oluşan bir ağrıdır. Baş ağrıları; ağrı tipi, şiddeti, yeri ve sıklığı açısından büyük farklılıklar gösterebilir.
Baş ağrısı, çoğu insanın hayatı boyunca birçok kez tecrübe edeceği çok yaygın bir durumdur. Baş ağrıları, ağrının en yaygın şeklidir ve işte veya okulda kaçırılan günlerin yanı sıra hastanelere yapılan ziyaretlerin de başlıca nedenlerinden biridir. Çoğu baş ağrısı tehlikeli olmasa da bazı türleri daha ciddi bir durumun belirtisi olabilir.
150'den fazla baş ağrısı türü vardır. Baş ağrısı türleri iki ana kategoriye ayrılırlar. Bunlar, birincil ve ikincil baş ağrılarıdır.
Baştaki ağrıya duyarlı unsurların işlev bozukluğu veya aşırı aktivitesi, birincil baş ağrılarına neden olur. Bu tip ağrılar, altta yatan bir tıbbi durumun belirtisi veya nedeni değildirler. Bazı insanlar, birincil baş ağrısı geliştirme ihtimallerini artıran genlere sahip olabilirler.
Birincil baş ağrısı türleri şunlardır:
Bazı birincil baş ağrıları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı hayat tarzına bağlı faktörler veya durumlar tarafından tetiklenebilir. Bunlar:
Birincil baş ağrıları genel olarak tehlikeli değildir ancak çok ağrılı olabilir ve günlük hayatı kötü yönde etkileyebilirler.
İkincil baş ağrılarına, altta yatan bir tıbbi durum neden olur. İkincil baş ağrıları, bir durumun belirtisi veya işareti olarak kabul edilirler.
Her zaman tehlikeli olmayan ve altta yatan durum tedavi edildikten sonra düzelen ikincil baş ağrısı türleri şunlardır:
Ciddi veya potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumun işareti olabilecek ikincil baş ağrısı türleri şunlardır:
Migren, bir tür birincil baş ağrısı rahatsızlığıdır. Migren, en belirgini başın bir tarafında zonklayan bir baş ağrısı olmak üzere çeşitli semptomlara neden olan yaygın bir nörolojik durumdur. Migrenler genellikle; fiziksel aktivite, ışıklar, sesler veya kokular ile kötüleşir. Genellikle en az dört saat, hatta günler boyunca sürebilir.
Çocuklar, ergenler ve yetişkinler de dahil olmak üzere herkesin baş ağrısı olabilir. İnsanların yaklaşık %96'sı hayatlarında en az bir kez baş ağrısı yaşar.
Dünyadaki insanların yaklaşık %40'ında gerilim tipi baş ağrısı ve yaklaşık %10'unda migren baş ağrısı vardır.
Baş ağrısından kaynaklanan ağrı; beyin, kan damarları ve çevredeki sinirler arasında etkileşime giren sinyallerden kaynaklanır. Bir baş ağrısı sırasında birden fazla mekanizma, kasları ve kan damarlarını etkileyen belirli sinirleri harekete geçirir. Bu sinirler beyne ağrı sinyalleri göndererek baş ağrısına neden olur.
Baş ağrıları, özellikle de migren başta olmak üzere ailevi olarak ortaya çıkma eğilimindedir. Migreni olan çocukların genellikle migreni yaşayan en az bir biyolojik ebeveyni vardır. Ebeveynleri migren hastası olan çocukların migren geliştirme ihtimali dört kat daha fazladır.
Baş ağrıları, bir evde yaşayan kişiler tarafından paylaşılan çevreye dair faktörler tarafından da tetiklenebilir. Bunlar aşağıdakilerden biri olabilir:
Kişinin kendisinde veya çocuğunuzda aşağıdaki baş ağrısı semptomlarından herhangi biri varsa, hemen tıbbi yardım almalıdır:
Ayrıca baş ağrısı aşağıdakiler gibi nörolojik semptomlarla ilişkiliyse hemen tıbbi yardım alınmalıdır:
Sık sık baş ağrıları yaşayan veya ağrıları çok şiddetli olan kişiler bir sağlık uzmanınıza başvurmalıdır.
Baş ağrılarını doğru bir şekilde teşhis etmek önemlidir. Böylece doktor, hastanın daha iyi hissetmesine yardımcı olacak özel bir tedavi önerebilir. Doktor, fiziki muayeneyi tamamlayacak, hastanın tıbbi geçmişini değerlendirecek ve onunla baş ağrısı semptomları hakkında konuşacaktır. Bu konuşma, baş ağrısı değerlendirmesinin bir parçasıdır.
Baş ağrısı değerlendirmesi sırasında, doktor hastaya aşağıdakiler başta olmak üzere baş ağrısı geçmişi hakkında bazı sorular soracaktır:
Baş ağrısı, aşağıdakileri bilerek daha doğru bir şekilde teşhis edilebilir:
Değerlendirmenin tıbbi geçmiş bölümü tamamlandıktan sonra, doktor fiziksel ve nörolojik muayeneler yapabilir. Doktor tarafından aşağıdakiler dahil olmak üzere baş ağrısına neden olabilecek bir hastalık veya durumun belirti ve semptomları aranır.
Nörolojik testler, baş ağrısına da neden olabilecek hastalıkları elemeye odaklanır. Ciddi baş ağrılarının gelişmesinde merkezi sinir sistemindeki bir bozukluktan şüphelenilebilir.
Doktor baş ağrısı öyküsünü, fiziki ve nörolojik muayeneyi değerlendirdikten sonra hastanın ne tür bir baş ağrısına sahip olduğunu, ciddi bir sorun olup olmadığını ve ek testlere ihtiyaç duyulup duyulmayacağını belirleyecektir.
Doktor tüm bunların ardından baş ağrısının sebebinden emin değilse, hastayı bir baş ağrısı uzmanına yönlendirebilir.
Taramalar ve görüntüleme testleri diğer hastalıkları ekarte etmek için önemli olabilse de migren, küme veya gerilim tipi baş ağrılarının teşhisinde yardımcı olmazlar.
Buna rağmen doktor baş ağrısının başka bir tıbbi durumdan kaynaklandığını düşünürse, isteyebileceği birkaç görüntüleme testi vardır.
Bilgisayarlı tomografi veya MR, baş ağrılarının merkezi sinir sistemiyle ilgili bir soruna bağlı olup olmadığının belirlenmesinde yardımcı olabilir. Bu testlerin her ikisi de beyindeki herhangi bir anormal alanı veya sorunu gösterebilen kesitsel görüntüler üretir.
Baş ağrısı tedavisi baş ağrısının tipine bağlıdır.
Birincil baş ağrılarını tedavi etmenin en önemli kısımlarından biri, tetikleyicileri bulmaktır. Bunların ne olduğunu öğrenmek -genel olarak bir baş ağrısı günlüğü tutarak- sahip olunan baş ağrılarının sıklığını azaltabilir.
Tetikleyiciler öğrenildikten sonra, doktor tedaviyi kişiye göre uyarlayabilir. Örneğin, gergin veya endişeli olunduğunda kişinin başı ağrıyabilir. Psikolojik danışmanlık almak ve stres yönetimi teknikleri, bu tetikleyicinin daha iyi ele alınmasına yardımcı olabilir. Stres seviyesi düşürülerek, stres kaynaklı baş ağrılarından kaçınılabilir.
Her baş ağrısı ilaç gerektirmez. Baş ağrıları için çeşitli tedaviler mevcuttur. Baş ağrısının tipine, sıklığına ve nedenine bağlı olarak tedavi seçenekleri şunlardır:
Stres yönetimi kişiye, stresli durumlarla başa çıkmanın yollarını öğretir. Gevşeme teknikleri stresi yönetmeye yardımcı olur. Gerginliğinizi azaltmak için derin nefes almak, kasları gevşetmek ve müzik gibi şeylerden faydalanılabilir.
Biyolojik geri bildirim, vücutta gerilimin arttığını fark etmeyi öğretir. Vücudun stresli durumlara nasıl tepki verdiği ve vücudu sakinleştirmenin yolları öğrenilir. Biyolojik geri bildirim sırasında sensörler vücuda bağlanır. Sensörler, aşağıda listelenenlerde artış olup olmadığı da dahil olmak üzere baş ağrısına verilen istemsiz fiziksel tepkileri ölçerler:
Ara sıra meydana gelen gerilim tipi baş ağrıları genellikle reçetesiz satılan ağrı kesicilere iyi yanıt verir ancak bu ilaçları çok sık kullanmanın uzun süreli günlük baş ağrılarına (aşırı ilaç kullanımı baş ağrıları) yol açabileceği unutulmamalıdır.
Sık veya şiddetli baş ağrıları için doktorlar reçeteli baş ağrısı ilaçları önerebilir. Triptanlar ve diğer ilaç türleri migren atağını durdurabilir. Bu ilaçlar yaklaşmakta olan bir baş ağrısının ilk belirtilerinde alınır.
Yüksek tansiyon, nöbet ve depresyon ilaçları, kimi durumlarda migreni önleyebilir. Doktorlar baş ağrısı sıklığını azaltmak için bu ilaçlardan birinin denenmesini önerebilir.
Sekonder (ikincil) baş ağrısında, buna neden olan altta yatan tıbbi durumu tedavi etmek gerekir. Örneğin, ikincil öksürük baş ağrısının altında yatan nedeni düzeltmek için genellikle ameliyat gerekir.
Ara sıra meydana gelen hafif baş ağrısı, reçetesiz satılan ağrı kesicilerle evde tedavi edilebilir. Baş ağrıları için diğer kişisel tedaviler şunlardır:
Baş ağrısını önlemenin anahtarı, onu neyin tetiklediğini bulmaktır. Tetikleyiciler kişiye özeldir, yani bir kişinin başını ağrıtan şey başkaları için sorun olmayabilir. Tetikleyiciler belirlendikten sonra, kişi bunlardan kaçınabilir veya bunları en aza indirmeye çalışabilir.
Örneğin güçlü kokuların baş ağrısını harekete geçirdiğini fark eden kişi parfümlerden ve kokulu ürünlerden kaçınırsa, bunun büyük bir fark yaratabildiğini görecektir. Aynı durum; rahatsız eden yiyecekler, uyku eksikliği ve kötü duruş gibi diğer yaygın tetikleyiciler için de geçerlidir.
Bununla birlikte birçok kişi tetikleyicilerden kaçınamaz veya tetikleyicileri belirleyemez. Bu durumda, genellikle bir baş ağrısı uzmanıyla beraber yürütülen daha kişiselleştirilmiş multidisipliner bir yaklaşım gerekir.
Yüksek tansiyon gibi baş ağrısına neden olan sağlık sorunlarını tedavi etmek baş ağrısını ortadan kaldırabilir. Son zamanlarda baş ağrısına neyin sebep olduğuna dair anlayışta birkaç yeni gelişme yaşanmış durumdadır.
Araştırmacılar bir tedaviye her zamankinden daha yakın olsalar da şu anda birincil baş ağrılarına yönelik bir tedavi bulunmamaktadır. Tedavi, semptomları hafifletmeye ve gelecekteki baş ağrılarını önlemeye odaklanır.
Kişinin kendisinde veya çocuğunda aşağıdaki belirtilerden veya durumlardan herhangi biri varsa, bir doktora başvurmalıdır:
Baş ağrıları günlük işleyişe engel oluyorsa veya kişinin ruh halinizi etkiliyorsa, bir doktorla görüşmek son derece önemlidir. Kişi mümkünse, baş ağrısı yaşadığında nasıl hissettiğini not almalıdır. Baş ağrılarının ve bunların nasıl hissettirdiğinin bir günlüğünü tutmak, doktor randevusu sırasında yardımcı olabilir.
Kişinin baş ağrıları hakkında doktoruna verdiği bilgiler, teşhis sürecinin en önemli parçasıdır. Doktora baş ağrıları hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi verilirse, kişinin kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olacak doğru bir teşhis ve tedavi planı alma şansı da o oranda artar.