Bu yazımızda Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson Belirtileri Nelerdir? Parkinson Hastalığının Tanısı Nasıl Konur? Parkinson Hastalığında Risk Faktörleri Nelerdir? Parkinson Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? Parkinson Önlenebilir Bir Hastalık Mıdır? Sorularını yanıtlıyoruz.
Parkinson hastalığı bir hareket bozukluğudur. Yavaşça ilerleyen nörolojik bir hastalıktır. Beyindeki dopamin seviyesinin hızla düşmesiyle; ellerde titreme, denge kaybı ve ritmik olmayan yavaş hareketler belirtileriyle ilerleyen hastalıktır. Dopamin, beyin hücrelerinin birbirleriyle haberleşmesini sağlayan maddeyi üreten hücredir. Hareketlerin kontrolü, akıcılığı ve uyumundan sorumludur. Özellikle 50-60 yaş aralığında başladığı ve daha çok erkeklerde görüldüğü bilinmektedir.
Parkinson tanısı için hastanın önce aile geçmişi ve şikayetleri, bulgular dinlenir. Ardından hastanın nörolojik muayenesi gerçekleştirilir. Diğer hastalıklardan ayırt etmek için bazen görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. Bu hastalık oldukça sinsi ve yavaş ilerleyen bir hastalık olduğundan sık sık doktor muayenesi gerektirir. Aynı zamanda hastalık kişinin yaşam tarzını oldukça olumsuz etkilediğinden ötürü ailesi de bilinçlendirilmelidir.
Belirli miktarda kafein alımı hastalığa iyi gelmektedir. Proteinden zengin gıdaların ise emilim açısından ilaçların alım saatine yakın zamanlarda tüketimi önerilmemektedir. Yeşil bakla tüketimi bu hastalığın tüketiminde oldukça faydalıdır.
Tedavide ilk amaç eksilen dopamin maddesini yerine koymaktır. Çeşitli ilaçlar ile bu durum uygulanmaya çalışılır. Son zamanlarda bazı hastalarda uygulanabilen beyin pili olarak bilinen “derin beyin stimülasyonu” ile hastalığın belirtileri düzelmekte ve yaşam kalitesi artırılmaktadır. Yüz güldüren sonuçlar verdiği bilinmektedir. İlaç tedavisine ek olarak uygulanacak beden egzersizleri de ileri derecede yarar sağlamaktadır. Bu egzersizler; yataktan kalkma ve yatma, yürüyüş, düğme ilikleyip açma, mimik hareketleri, giyinme, dans gibi egzersizlerdir.
Genetik yatkınlık varsa Parkinson hastalığı maalesef tamamen önlenebilir değildir. Erken dönemde semptomları yakalayıp tedaviye başlamak yaşam kalitesini korumak adına oldukça önemlidir.