Bu yazımızda Bağlanma Nedir? Bağlanma Türleri Nelerdir? Bağlanma Stillerinin İlişkilerdeki Uyumu. Bağlanma Problemleri Nasıl Çözümlenmelidir? Konularına değiniyoruz.
Bağlanma; erken çocukluk döneminde bize bakım veren ebeveynimizle kurduğumuz ilişkiyle oluşan, yakınlık duygusunun zemininde gelişen ve güvende hissettiren duygu alanıdır. Çevremizdeki önemli kişilerle kurduğumuz bağlar, yaşamdaki birçok durumla baş etmede bizim için bir destek faktörüdür. Bağ kurmak her bireyin ihtiyacıdır.
Kişinin partnerinin ona ne kadar yakınlıkta olduğuna dair sürekli bir kaygısı vardır. Bunun nedeni kişinin çocukluk döneminde ihtiyaçlarını annesinin bazen yanında olup karşılaması bazen olamaması ve karşılayamamasıdır yani tutarsızlıktır. Bu kişiler partnerlerinin kendilerine karşı ilgisiz olduklarına dair şüpheler taşır. Bu kişilerde terk edilme, reddedilme korkuları ağır basmaktadır. Partnerinden haber alamadığında aklı sürekli ondadır ve işine dahi konsantre olamaz, sadece onunla ilgilensin isterler. Bu kişiler sürekli kendini suçlayıcı davranırlar. Partnerini zihninde mükemmelleştirirken kendisini küçümserler.
Burada çocukluk döneminde hem duygusal hem fiziksel anlamda kendini güvende hissederek büyüyen kişiler vardır. Güvenli bağlanan kişiler, ilişkilerini iyi yönetirler. Partnerlerine karşı sevgi dolu, pozitif ve güvenilirlerdir. Kıskançlık bu bağlanmada neredeyse hiç yoktur. Bu insanlar partnerlerine oldukça anlayışlı yaklaşırlar. Bu kişilerin benlik saygısı oldukça yüksektir. İlişkisinde partnerinin sorunlarını dinlemede açıktır, kapsayıcıdır, anlayışlı ve çözüm odaklıdır.
Bu bağlanma stiline sahip kişilerin birincil ebeveynleri katı ve mesafelidir. Her zaman yanı başlarında değildir. Umutsuzluk hakimdir. Bu kişiler ilişkilerde güçlü bir bağımsızlık duygusuna sahiptirler. Partnerlerinin onlara aşırı yakınlaşması fikrinden bile rahatsızlık duyarlar. Güvenli bölge ve kontrol onlar için oldukça önemlidir. İnsanlara güvenmekte ve duygularını ifade etmede oldukça zorlanırlar. Yalnız vakit geçirmeyi severler ve kimseye ihtiyaç duymayacaklarına inanırlar. Bağlanma korkuları vardır. Başkalarının hayatlarına müdahale etme fikri bile onlar için korkunçtur. Bu kişilerin partnerleriyle olan ilişkilerinin herhangi bir derinlik kazanması oldukça zordur.
Kaygılı bağlanan ve kaçıngan bağlanan kişiler bir araya geldiklerinde birbirlerini tetikleyicilikleri artmaktadır. Biri uzaklaştıkça diğeri tepkisellikle onun üzerine gidebilir. Birbirlerinin tetikleyici noktalarını iyi keşfederlerse ilişki doyumları ve birbirlerini anlamaları güzel noktalara gidebilir. Bu iki stil bir araya geldiklerinde bir danışan desteği almaları önerilmektedir.
Güvenli bağlanan ile güvenli bağlanan bir araya geldiklerinde ise oldukça anlayışlı ve hoşgörülü bir ilişki gerçekleşir. Birbirleri önündeki taşları kaldırırlar ve destek olurlar. Kıskançlık neredeyse yok denecek kadar az olur. Yaşam kaliteleri ve iş hayatlarındaki başarıları bile olumlu etkilenir.
Güvenli bağlanan ile kaygılı bağlanan bir araya geldiklerinde ilişkinin çeşitli diğer kaliteleri de yerindeyse güvenli bağlanan kişi, kaygılı bağlanan tarafından deneyimlendikçe ulaşılabilir olması ve karşıdakini dinlemesi değer vermesi sayesinde ilişki forma girecektir.
Problemlerin aşılmasında ilk ve en önemli olan “biz” kavramının unutulmamasıdır. İlişkide zaman zaman “ben” varken en çok olması gereken ve sorunlarla başa çıkmada kural olan “biz” unutulmamalıdır. İlişkide partnerlerin sorunları görmezden gelinmemeli ve mutlaka duygusal anlamda kâr-zarar analizi yapılmalıdır. Kişi kendinde aşılamayacak problemler fark ederse psikoterapiye başvurması en doğru seçenek olacaktır. Kişinin kendi ile alakalı, bağlanma stillerinden herhangi birinden sorunlu olduğunu düşündüğü noktaları değiştirmesi veya geliştirmesi psikoterapi ile mümkündür. Özellikle kaygılı ve kaçıngan stillerde kişinin kendisi ile yaşadığı ruh hali yorucu ve yıpratıcı olabilmektedir. Güvenli bağlanma stiline geçiş kişinin yaşam kalitesini yükseltecektir. Psikoterapi de bu bağlamda kişinin kendisi ve ilişkisi için oldukça faydalı olacaktır. Bu terapilere ilişkide sorun yaşadığını farkına varan kişi tek başına değil partneri ile gelmelidir. Çünkü bu ilişkiyi beraber oluşturdukları için bunu birlikte tanımalı ve çözümlemelidirler.