Anne sütü mucize bir gıdadır. Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine sahip en ideal besin kaynağıdır. Aynı zamanda bebeği her türlü enfeksiyondan korurken; anne-bebek arasında da muhteşem bir sevgi bağı kurmaktadır. Anne sütü ve içeriği bebeğin hafta hafta ihtiyacına göre farklı şekilde ve her bebeğe özel olarak üretilen mucizevi bir sıvıdır.
Anne sütü, doğumdan sonraki ilk günlerde "kolostrum" adı verilen sarımsı ve yoğun bir sıvı olarak gelir. Kolostrum, bebeğin bağışıklık sistemini destekleyen ve sindirim sistemini koruyan birçok önemli bileşen içerir. Daha sonra süt miktarı artarak normal süt yapısına geçiş yapılır. Bebeğin doğumdan sonraki ilk altı ayında yalnızca anne sütü ile beslenmesi önerilir. Bu dönemde anne sütü, bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşılar. Altı ayın ardından, katı gıdalara geçiş yapılarak ek besinler eklenmesi önerilir, ancak anne sütü bir yaşına kadar veya daha uzun süre verilmeye devam edilebilir.
Bebek doğduktan sonra ilk yarım saatte, en geç bir saat içinde emzirilmesi önemlidir. Aksi takdirde, bebek uykuya dalmak isteyecek ve onu uyandırmak zorlaşacaktır. Bebekler, ilk günlerde en az 2-3 saatte bir emzirilmelidir. Eğer uyku süresi 3-4 saati aşarsa, bebeğin uyandırılıp emzirilmesi gerekir. Yenidoğan bebeklerin 2-3 saatte bir beslenmesi gerektiği ve her iki tarafta da 10-15 dakika emzirilmesi gerektiği önemlidir. Toplamda ortalama 20-30 dakikalık bir emzirme süresi, bebeğin yeterli miktarda anne sütü almasını sağlar. Emzirme aralıkları bebek büyüdükçe artacak ve emzirme süresi kısalacaktır. Annenin bol su içmesi, sıvı besinler tüketmesi, proteince zengin beslenmesi, yeterince uyuması ve stresli durumlardan uzak durması önemlidir. Büyükler tarafından sıklıkla önerilen hoşaf, ayran ve şerbet gibi sıvıların da süt üretimini artırıcı etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, ılık bir duş almak da annenin süt miktarını artırabilir.
Anne sütü, bebeklerin sağlığı için birçok önemli fayda sunar. Solunum yolu enfeksiyonları, mide-bağırsak sorunları ve orta kulak iltihabı riskini azaltır. Ayrıca, alerjik hastalıklar, obezite ve çocukluk çağı diyabeti gibi rahatsızlıkların gelişme olasılığını düşürür. Anne sütü, lösemi ve ani bebek ölümü sendromu (SBS) riskine karşı da koruyucu bir etki sağlar. Bu nedenle, bebeklerin sağlıklı büyümesi için anne sütünün önemi büyüktür.
Anne, emzirme sırasında rahat bir pozisyonda oturmalı ve sırtını desteklemek için yastık kullanmalıdır. Bebeği kendine yakın tutarak, kolunun altına yastık yerleştirmeli ve bebeği kolun iç yüzeyine yerleştirmelidir. Bebeğin vücudu tamamen anneye dönük olmalı, başı ve vücudu aynı düzlemde kalmalıdır. Yanlış pozisyonda tutulursa, bebeğin boynu ağrıyabilir ve emzirmeyi bırakabilir. Emzirirken bebeğin dudakları dışarıda olmalı, memenin kahverengi kısmını ağzına almalıdır. Eğer bebeğin yanakları çukurlaşıyorsa veya çenesi memeye değmiyorsa, bu yanlış emdiğinin göstergesidir ve bu durum anneye zarar verebilir.
Annelerin emzirmesinin onlara pek çok yararı bulunmaktadır. Öncelikle, emzirme süreci, doğum sonrası iyileşme döneminde anneye destek olur; rahmin eski boyutuna dönmesini kolaylaştırır ve doğumdan sonraki kanamayı azaltır. Ayrıca, emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu, anneye rahatlık hissi ve duygusal bağlılık kazandırır. Emziren annelerde süt üretimi, kalori yakımını artırarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Ayrıca, emzirmenin anneye meme kanseri ve yumurtalık kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini düşürdüğü bilinmektedir.
Çalışan anneler veya sütü fazla gelip memeye ağrı yapan annelerde sütlerini elektrikli pompalar ile sağabilirler. Sağılan süt özel poşetlerle dışarıda üç saat, buzdolabında üç gün, derin dondurucuda üç aya kadar saklanabilmektedir.