Halk arasındaki adıyla verem, tıbbi literatürdeki adıyla tüberküloz nedir? Kısaca tanımlamak gerekirse verem, hasta insanlardan nefesle, öksürme ve hapşırma ile bulaşan mikrobik bir hastalıktır.
Tüberküloz tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Fakat buna rağmen Covid-19’dan sonra çok sayıda kişiyi etkileyen ikinci önemli bulaşıcı hastalıktır. Dünyada ölüm nedenleri arasında 13. sıradadır. 2020 yılında 1,5 milyon kişi tüberkülozdan hayatını kaybetmiştir.
Genellikle akciğer grafisi ve balgamda mikrobun saptanmasıyla tanı konulmaktadır. Tedavi olan hastaların bulaşıcılığı hızla azalmaktadır. Bu nedenle erken teşhis önemlidir.
Geçmeyen öksürük, gece terlemesi, kilo kaybı, ağızdan kan gelmesi, halsizlik şikayeti olan veya tüberküloz hastası ile aynı ortamı paylaşan kişiler, göğüs hastalıkları hekimine veya Verem Savaşı Derneği’ne başvurmalıdır. Tüberküloz ilaçları, VSD tarafından hastalara ücretsiz verilmektedir. Verem vakalarının ve ölümlerinin %95’ten fazlası gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.
Tedavi edilmeyen verem hastalığı genelde akciğerlere yerleşmektedir. Kan yoluyla; omurga, kemik, böbrek, mesane, beyin ve göze yayılabilir. Enfekte olan organa göre semptom gözlemlenmek Omurga tüberkülozu, sırt ağrısı ve sertliğe neden olabilmektedir. Böbrek tüberkülozu da idrarda kanamaya, kalbi tetiklerse nefes darlığına veya göğüs ağrısına neden olmaktadır.
Verem hastalığından korunmak için BCG aşısı Türkiye’de bebekler 2 aylık olduktan sonra 6 yaşına kadar yapılmaktadır. BCG aşısı veremi %100 önlemez ancak çocukların hastalığı yaymasının önüne geçmektedir. Menenjit gibi hastalıkları önlemektedir.
Tedavi süresi, tedavi aksatılmadığı taktirde ortalama 6 aylık bir süreçte tamamlanmaktadır. Tedavi ihmal edildiğinde hastanın iyileşmesi gecikir ve bazı durumlarda ilaca karşı direnç gelişebilir. Bu durumda tedavi güçleşir ve ölümlere neden olabilmektedir. Hasta beslenmesine özen göstermeli ve zararlı alışkanlıklardan kesinlikle uzak durmalıdır.