Omurga (Vertebra) Kırığı Nedir? Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Omurga kırıklarına genellikle osteoporoz veya araba kazaları gibi travmalar neden olur. Kırılan omuru onarmak için ameliyat olmak gerekse bile eğer omurilik zarar görmediyse omurga kırığının uzun vadeli etkileri olmayacaktır.
Vertebra (omurga) kırığı, omurgayı oluşturan 33 kemik olan omurlarından herhangi birinin kırılması için kullanılan tıbbi bir terimdir. Omurgadaki tek bir kemiğe omur adı verilir. İnsanlar bazen omurga kırığından sırt kırığı olarak da bahseder. Omurga kırıklarına genellikle osteoporoz, düşme, spor yaralanmaları veya araba kazaları gibi travmalar neden olur.
Çoğu omurga kırığı ameliyat gerektirmez ancak birkaç ay boyunca bir atel takılması gerekebilir. Ciddi omurga kırıklarının cerrahi olarak onarılması gerekecektir.
Bir doktor omurgadaki kırığı, sırtın neresinde olduğuna ve omurların nasıl kırıldığına göre sınıflandıracaktır. Ayrıca omurların normal hizalarının dışında olup olmadığına bağlı olarak kırık, stabil veya stabil olmayan olarak sınıflandırılabilir.
Omurga üç ana bölüme ayrılır ve bunların hepsinde omurga kırığı meydana gelebilir:
En yaygın omurga kırığı türleri şunlardır:
Chance kırıkları ve patlama kırıklarının her ikisi de omurga kırığı türüdür. Aralarındaki fark, bunlara neyin sebep olduğudur.
Omurgayı aniden birbirine bastıran güçlü bir kuvvet patlama kırıklarına neden olur. Omurlar üzerindeki bu aşırı baskı, onları aynı anda birçok yerden kırabilir. Çok yüksekten düşmek ve ayakların üzerine dik bir şekilde inmek, patlama kırıklarının yaygın bir nedenidir.
Chance kırıkları, omurları birbirinden uzaklaştıran güçlü bir kuvvetten kaynaklanır. Chance kırıkları omurganın sıkışması yerine, bir şey onu birbirinden ayırdığında meydana gelir. Chance kırığı olan birçok kişi, araba kazaları sırasında emniyet kemerlerinin alt vücutlarını yakalaması ve üst vücutlarının öne doğru sarsılması sonucu bu kırıklara yakalanır. Emniyet kemeri her zaman, kemer omuzdan geçerek vücudun üst yarısını saracak şekilde takılmalıdır.
Stabil ya da stabil olmayan kırık, bir sağlık kuruluşunun omurga kırığını sınıflandırmasının bir başka yoludur.
Stabil bir kırığı olanların omurlarını kıran yaralanma, onları omurgadaki normal yerlerinden başka bir yere itmemiş veya çekmemiştir. Hala tedaviye ihtiyaç vardır ancak ameliyata ihtiyaç duyma olasılığı daha düşüktür.
Stabil olmayan omurga kırıkları, yaralanma omurları normal hizalarının dışına taşıdığında meydana gelir. Bunlar stabil kırıklara göre daha ciddi yaralanmalardır. Kırık omurları onarmak için ameliyata ihtiyaç duyma olasılığı çok daha yüksektir ve omuriliği etkileyebilecek tehlikeli komplikasyonlar açısından daha yüksek risk taşır.
Omurga kırıkları tüm kemik kırıkları gibi herkesi etkileyebilir. Bu durum özellikle düşme ve araba kazaları gibi travmaların neden olduğu kırıklar için geçerlidir. Kadınların ve 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerin omurga kırığı yaşama olasılığı daha yüksektir.
Osteoporozu olanların omurga kırığı (özellikle de kompresyon kırığı) yaşama olasılığı çok daha yüksektir. Bir kez kompresyon kırığı geçirildikten sonra, hiç yaşamamış birine kıyasla başka bir kırık geçirme olasılığı beş kat daha fazladır.
Osteoporoza ek olarak, bazı sağlık sorunları olan veya belirli ilaçları kullanan kişilerin de omurga kırığı yaşama olasılığı daha yüksektir. Bunlar örneğin aşağıdakiler gibidir:
Ayrıca aşağıdaki durumlarda omurga kırığı yaşama olasılığı daha yüksektir:
ABD'de her yıl:
Omurga kırığı, normalde yapılabildiği şekilde hareket etmeyi ağrılı, zor veya imkansız hale getirebilir.
Muhtemelen kırık iyileşirken sırtı yerinde tutan bir destek takmak gerekecektir (özellikle de ameliyat olmak gerekiyorsa). Korseyi takarken alışıldığı gibi özgürce hareket etmek zor olacaktır. Bu durum rahatsız edici olabilir ancak omurlara iyileşmeleri için gereken zamanı vermek önemlidir.
Ciddi kırıklar (özellikle de stabil olmayan kırıklar) omuriliğine zarar verebilir ve ayakta durma veya yürüme yeteneğini etkileyebilir. Bu hasar kalıcı ve geri döndürülemez olabilir.
Omurga kırığına neyin neden olduğuna ve hangi kırık türüne sahip olunduğuna bağlı olarak, kırık bir sırtla yürüyebilmek mümkündür. Bu ağrılı olabilir (veya ağrıyı daha da kötüleştirebilir) ancak kırık ani bir travmadan kaynaklanmadıysa muhtemelen hala hareket edebilmek mümkündür. Kırık omuriliğe kişiyi felç edecek kadar zarar vermişse yürümek mümkün olmaz.
Küçük semptomlar olsa bile, kötüleşen veya birkaç gün içinde geçmeyen sırt ağrısı yaşanıyorsa, özellikle de bu duruma şişlik eşlik ediyorsa veya bu durum duruşu etkiliyorsa bir doktoru ziyaret etmek gerekir. Travma geçirildiyse derhal acil servise gidilmelidir.
Birçok kişi kompresyon kırığı olduğunu asla fark etmez. Bu durum özellikle omur kırıkları travma sonrası değil de osteoporoz nedeniyle zaman içinde oluşmuşsa geçerlidir. Kişi hiçbir ağrı hissetmeyebilir ve kompresyon kırığı geçirdiğini ancak ileride başka durumları tespit etmek veya teşhis etmek için yapılan görüntüleme testleri sırasında öğrenebilir.
Travmalar genellikle patlama kırıklarına ve chance kırıklarına neden olur. Düşme veya araba kazası gibi bir travma yaşanırsa, yaralanmalar tedavi edilirken beldeki kırık teşhis edilecektir. Özellikle acil serviste tedavi görülüyorsa, kırığın kendisinden kaynaklanan belirli semptomlar fark edilmeyebilir.
Belirtiler yaşanırsa bunlar aşağıdakileri içerecektir:
Omurga kırıklarının nedenleri şunları içerir:
Doktor fiziki muayene ve görüntüleme testleri ile omurga kırığı teşhisi koyacaktır. Kişinin sırtına bakacak, hassas veya ağrılı noktaları hissedecek ve omurganın şeklindeki ve duruştaki herhangi bir değişikliği belirleyecektir. Doktora tam olarak nerenin ağrıdığını ve yeni bir ağrı veya rahatsızlığın ne zaman fark edildiğini söylemek önemlidir.
Travma yaşanırsa kırık acil servisteki doktorlar tarafından teşhis edilebilir. Doktor kişiyi stabilize ettikten sonra kırığı ve diğer yaralanmaları teşhis edecektir.
Fiziki muayeneden sonra omurganın görüntülerini çekmek için muhtemelen birkaç görüntüleme testinden en az birine ihtiyaç olacaktır:
Muhtemelen bir kemik yoğunluğu testine de ihtiyaç olacaktır (bazen DEXA veya DXA taraması olarak da adlandırılır). Bu, kişide osteoporoz olup olmadığını ve varsa bunun kemiklerini ne kadar zayıflattığını gösterecektir.
Kırık omurganın nasıl tedavi edileceği, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birkaç faktöre bağlıdır:
Çoğu omurga kırığı ameliyat gerektirmez. En yaygın tedaviler şunlardır:
Kişi travma yaşamışsa ve özellikle bazıları hayati tehlike arz ediyorsa, acil servisteki doktorlar yaralanmaları ciddiyet sırasına göre tedavi edecektir.
Omurga kırığı omuriliğe zarar verme tehlikesi taşıyorsa veya ağrı cerrahi olmayan tedavilerden birkaç ay sonra düzelmiyorsa ameliyat olmak gerekebilir. Kırıkları onarmak için yapılan en yaygın ameliyatlar vertebroplasti ve kifoplastidir.
Bunların her ikisi de genellikle ayakta tedavi prosedürleridir, bu nedenle aynı gün eve gidilebilir. Normal rutine dönmeden önce 24 saate kadar yatakta dinlenmek gerekecektir. Ameliyattan sonra altı haftaya kadar ağır kaldırmaktan veya yoğun egzersiz yapmaktan kaçınmak gerekir.
Doktor, hangi ameliyata ve neden ihtiyaç olduğunu hastaya açıklayacaktır. Omurga kırığına kanserli veya iyi huylu bir tümör neden olduysa, omurga onarılmadan önce kitleyi çıkarmak için farklı veya ek prosedürlere ihtiyaç duyulabilir.
Omurga kırığının semptomlarını azaltmak için ihtiyaç olan tek şey genellikle reçetesiz satılan nonsteroid antiinflamatuar ilaçlardır. Arka arkaya 10 günden fazla nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar almadan önce mutlaka doktorla konuşulmalıdır.
Omurga kırığına osteoporoz neden olduysa, doktor kemikleri güçlendirmek için aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı ilaçlar reçete edebilir:
Doktor ek tedaviler için ve gelecekteki kemik sağlığını izlemek üzere kişiyi bir kemik uzmanına yönlendirebilir.
Nonsteroid antiinflamatuar ilaçların yan etkileri şunlardır:
Somon kalsitoninin aşağıdakiler dahil olmak üzere ciddi yan etkileri olabilir:
Omurga kırığı ameliyatı komplikasyonları şunları içerir:
Çoğu insan tedaviye başladıktan birkaç hafta sonra kendini daha iyi hisseder.
Omurların iyileşmesinin ne kadar süreceği, hangi kırık türüne sahip olunduğuna, hangi omurların kırıldığına ve yaşanan diğer yaralanmalara bağlıdır.
Yaralanma riskini azaltmak için aşağıdaki genel güvenlik ipuçlarını izlemek faydalı olacaktır:
Sağlıklı beslenerek ve düzenli egzersiz yaparak osteoporozu önlemek mümkündür. Kalsiyum ve C ve D vitaminleri açısından zengin bir diyet kemik büyümesini ve gücünü artırır. Yürüme, koşu, aerobik ve ağırlık kaldırma gibi kasları yerçekimine karşı çalıştıran egzersizler kemikleri güçlendirir.
Omurga kırığı omuriliğe, sinirlere veya omurganın etrafındaki diğer dokulara zarar vermediyse, omurga kırığından sonra bunun uzun vadeli herhangi bir etkiye sahip olunması beklenmez. Kırıktan sonra osteoporoz teşhisi konduysa, bu durumun kemikleri nasıl etkilediğini izlemek için düzenli kemik yoğunluğu taramalarına ihtiyaç olacaktır.
Kırık veya diğer yaralanmalar omuriliğe zarar verdiyse, hareket etme veya yürüme yeteneği kalıcı olarak etkilenebilir. Bu tür komplikasyonlar, stabil olmayan patlama kırıkları veya chance kırıkları gibi travmatik yaralanmalardan sonra daha yaygındır.
Ameliyat gerekmiyorsa omurga kırıklarının çoğu yaklaşık üç ay içinde iyileşir.
Ameliyat olması gereken kişilerin iyileşmesi daha uzun sürer. Ameliyattan sonra iyileşmek altı hafta kadar sürebilir, ardından omurganın iyileşmesi için birkaç ay daha geçmesi gerekebilir. Cerrah prosedürden sonra hastaya özel bir iyileşme zaman çizelgesi verecektir.
Omurga kırığı için cerrahi olmayan bir tedavi görenlerin, işleri veya dersleri ağır kaldırmayı içermiyorsa işten veya okuldan uzak kalması gerekmeyebilir.
Omurga kırığı ameliyatından sonra bir hafta içinde işe veya okula dönebilmek gerekir ancak yoğun fiziksel aktivitelere devam etmeden önce mutlaka doktorla konuşulmalıdır.
İyi bir kemik sağlığını korumaya yardımcı olacak bir diyet ve egzersiz planı hakkında doktorla konuşulmalıdır.
Osteoporozun neden olduğu kompresyon kırığı olan 4 kadından 1'i, hafif semptomlar yaşasalar bile asla teşhis almazlar. Sırtta yeni bir ağrı veya rahatsızlık hissediliyorsa bir doktorla konuşulmalıdır. Doktor, buna neyin sebep olduğunu anlamaya yardımcı olabilir ve osteoporoz veya diğer sağlık sorunlarını ciddi semptomlara veya kırıklara neden olmadan önce yakalayabilir.
Sırtta meydana gelen aşağıdakiler gibi yeni semptomlar veya değişiklikler mümkün olan en kısa sürede bir doktora muayene ettirilmelidir:
Travma yaşandıysa hemen acil servise başvurulmalıdır.
Bir omurga kırığı yaşamak korkutucu olabilir, özellikle de bunun genellikle ani bir kazadan veya kişi farkında bile olmadan zaman içinde meydana gelmesi nedeniyle. Her iki durumda da kırık ağrıya veya diğer semptomlara neden olana kadar bunun gerçekleştiğini bilmek mümkün olmayabilir.
Kırık bir omurganın uzun vadeli etkilerinden kaçınmak için yapılabilecek en önemli şey, herhangi bir yeni semptom fark edildiğinde hemen bir doktora görünmektir. Özellikle de kişi 50 yaşından büyükse veya ailesinde osteoporoz geçmişi varsa doktoruyla osteoporoz riski hakkında görüşmelidir.