Mide kanseri sıklık ve ölüm oranı açısından dünyada en sık görülen ve en ölümcül kanser türlerinden biridir. Mide kanseri genellikle midenin iç tabakasından başlar. Zamanla mide duvarının derinliklerine doğru ilerlerler. Genellikle lenf kanalları aracılığıyla mide çevresindeki lenf bezlerine ve karın boşluğuna yayılabilirler.
Aşağıdaki faktörler, ide kanseri riskini artırır:
Mide kanserinin erken dönemlerinde genellikle bir belirti oluşmaz ve tesadüfen yakalanır. Diğer mide hastalıklarıyla benzerlik gösterse de mide kanserinin temel belirtileri olarak şuınları sayabiliriz:
Bu bulguların varlığında özellikle de ileri yaşlarda endoskopik inceleme yapılması esastır.
Gastrit ve ülser hastalıkları, zamanında tedavi edilmezse, mide kanserine dönüşme riski taşırlar. Mide kanseriyle baş edebilmenin ilk adımı, gastrit ve ülser ile mücadele etmektir. Helikobakter plori adı verilen bakteri, önce gastrite, sonra ülsere neden olur ve yıllar içerisinde kontrol edilemezse mide kanserine dönüşür. Dolayısıyla mide kanserinden korunmanın ilk etabı, vücuttaki helikobakterinin saf dışı bırakılmasıdır.
Mide kanserinin ana tedavisi cerrahidir. Lenf nodu diseksiyonu kesinlikle şarttır. Lenf nodu diseksiyonu olmadan yapılmış bir ameliyat, yarım bir ameliyattır. O sebeple mide kanseri ameliyatının bir bütün halinde yapılması gerekir. Ardından onkologun gerek görmesi halinde kemoterapi ve radyoterapi (ışın tedavisi) yapılmalıdır.
Mide kanseri ameliyatı yaklaşık 2 ile 3 saat arasında sürer. Mide cerrahisi için açık, kapalı(laparoskopik) ve robotik cerrahi seçeneklerinin tamamı uygulanabilir.
Hasta mide kanseri ameliyatı olduktan sonra yaklaşık 5 gün kadar hastanede misafir edilir. Bu sürenin ilk günü, tedbir amaçlı olarak yoğun bakımda geçirilir.
Mide kanseri ameliyatından sonra 3 gün boyunca hastaya hiçbir yiyecek ve içecek verilmez. Zira hastanın bu süre zarfında hiçbir şey yememesi ve içmemesi gerekir. Hasta ilk 3 gün, damardan serumla ya da damardan verilen mamalarla beslenir. Kaldı ki hasta bu süreçte açlık hissi de duymaz. Serviste takip edilen hastaya, üçüncü günün sonunda yavaş yavaş su içirilir. Ardından “rejim 2” denilen yarı katı gıda verilmeye başlanır. Akabinde ise “rejim 3” adı verilen standart gıda verilmeye başlanır. Bu dönemde hastanın yemek düzeni, düşük porsiyonlu 7-8 öğüne yayılır.
Mide kanserinde cerrahi tedavi, hastalığın olmazsa olmaz aşamalarından biridir. Günümüzde mide kanseri için tercih edilen açık ameliyat, kapalı(laparoskopik) ameliyat ve robotik cerrahi türlerinden her biri, hastanın hayatta kalım süresine etki bakımından birbirinden farksızdır.
Hastalığın nüksetmemesi için en önemli faktör, cerrahiyi gerçekleştiren hekimin tecrübeli ve işinin ehli olmasıdır. Cerrah, gereken müdahaleyi gerektiği gibi yaparsa, hastalığın nüksetme ihtimali düşük olur. Ameliyat sonrasında hastanın takibi “Tıbbi Onkoloji” bölümüne devredilir. Hastaya, onkolog gözetiminde her 3 ayda bir tomografi ile takip edilip, 1 sene sonra ise endoskopi sonuçları değerlendirilir. Hasta, 5 yıl boyunca onkolog tarafından çok sıkı şekilde takip altında tutulur.
Mide kanseriyle alakalı detaylı bilgiye, hazırladığımız aşağıdaki videodan da ulaşabilirsiniz.