Köprücük Kemiği Neden Ağrır? başlıklı yazımızda, bu rahatsızlığa sebep olabilecek 6 maddeye değineceğiz. Köprücük kemiği ağrısının sebebi yaralanma, artrit, kemik enfeksiyonu ve hatta köprücük kemiğinin pozisyonu olabilir.
Köprücük kemiği aynı iki uzun direği birbirine bağlayan bir kiriş gibi, göğüs kemiğini (sternum) ve omzu birbirine bağlar. Aslında iki köprücük kemiğimiz vardır (her bir omuza bağlı birer tane). Köprücük kemikleri göğsü çerçeveler ve boynu ve kolları desteklemeye yardımcı olur ancak bu uzun, ince kemikler bir ağrı kaynağı olabilir. Bu ağrı keskin ve şiddetli olabileceği gibi hafif bir sızı şeklinde de olabilir. Hareket edildiğinde ya da nefes alındığında bile ağrıyabilir.
Köprücük kemiği veya klaviküla, her iki ucunda eklemler bulunan hafif “s” şeklindedir. Bağlar, kemiği yerinde tutmak için çevredeki kasları her eklemde kemiğe bağlar. İki köprücük kemiği eklemi şunlardır:
Köprücük kemiği, kemikle veya eklemlerle ilgili bir sorun nedeniyle ağrıyabilir ya da ağrı yaralanma veya hastalıktan kaynaklanıyor olabilir.
Köprücük kemiği ağrısının en yaygın nedenleri yaralanmalar ve artrittir. Daha az sıklıkla bir kemik enfeksiyonu veya köprücük kemiği ile alttaki kaburga arasında daralmış bir boşluk olabilir. Düşme veya başka bir travma sonrası ani köprücük kemiği ağrısı yaşanırsa acil tıbbi yardım alınmalıdır.
Köprücük kemiği ağrısının başlıca nedenleri şunlardır:
Köprücük kemiği kırıkları en yaygın kemik kırıkları arasındadır. Her yıl yaklaşık 1.000 kişiden 1'ini etkiler ve tüm kemik kırıklarının yaklaşık %10'unu oluşturur.
Köprücük kemiği kırığı çoğu zaman doğrudan omzun veya o taraftaki kolun üzerine düşüldüğünde meydana gelir. Bunun nasıl gerçekleştiği yaşa göre değişebilir:
Doktorlar, köprücük kemiği kırıklarını oluştukları yere ve ciddiyetlerine göre sınıflandırır. Köprücük kemiği kırıklarının yaklaşık %70'i kemiğin orta bölümünde meydana gelir. Bu bölüm en ince bölümdür ve onu destekleyecek kas ve bağlara sahip değildir. Daha az sıklıkla kırık, omuz ucuna yakın bir yerde meydana gelir. Nadiren köprücük kemiğinin göğüs kemiğine yakın ucunda kırıklar meydana gelebilir.
Köprücük kemiği kırığının ana belirtisi ağrıdır. Kırık derinin altında görülebilir veya kemik deriden dışarı çıkabilir. Kırığın ciddiyetine bağlı olarak aşağıdakileri yaşamak mümkündür:
Bazı köprücük kemiği kırıkları ameliyat gerektirebilir. Çoğu zaman bu kırıklar, bir askı takarak ve fizik tedavi yoluyla hareket aralığı ve güç kademeli olarak artırılarak tedavi edilebilir.
Düşme veya başka bir travma köprücük kemiği eklemlerinden birinin ayrılmasına neden olabilir. Bu durum omuzda (akromiyoklaviküler eklem) veya göğüs kemiğinde (sternoklaviküler eklem) meydana gelebilir. Eklem ayrılmasının belirtileri kırık belirtilerine benzerdir (ağrı, şişme ve sınırlı hareket).
İlaç tedavisi, immobilizasyon, steroid enjeksiyonları ve fizik tedavi gibi tedaviler genellikle ağrıyı hafifletir ve tamamen aktif olabilmek için daha iyi hareket etmeye yardımcı olur. Genellikle diğer tedaviler işe yaramazsa veya ciddi eklem yer değiştirmesi durumunda ameliyatı düşünülür.
Artrit, eklemleri yastıklayan ve kemiklerin birbirine sürtünmesini önleyen doku olan kıkırdağın parçalanmasıdır. Osteoartrit, eklemlerdeki aşınma ve yıpranma nedeniyle ortaya çıkan en yaygın artrit türüdür.
Köprücük kemiğinin bir veya daha fazla ekleminde osteoartrit oluşabilir. Başlıca belirtileri ağrı, sertlik ve şişliktir. Ağır yük kaldırmak da köprücük kemiğinin omuzla birleştiği ucunu aşındırarak artrite neden olabilir.
Osteoartrit tümüyle tedavi edilemez ancak reçetesiz satılan ağrı kesiciler ve steroid enjeksiyonları gibi tedaviler semptomları iyileştirebilir.
Akromiyoklaviküler eklemdeki artriti tedavi etmek için nadiren ameliyat kullanılır ancak sternoklaviküler eklem artriti için ameliyat önerilmez. Köprücük kemiğinin hemen arkasından büyük kan damarları geçer, bu da ameliyatı riskli hale getirir. Diğer tedaviler başarısız olduğunda genellikle son çare olarak ameliyata başvurulur.
Kemik enfeksiyonu (osteomiyelit), bakteri veya mantarlar bir kemiği enfekte ettiğinde ortaya çıkar. Kemik enfeksiyonları sağlıklı insanlarda nadir görülür. Genel olarak aşağıdakilerden dolayı ortaya çıkarlar:
Köprücük kemiğinde enfeksiyon varsa, ağrı, şişme ve ateş veya titreme gibi diğer belirtiler olabilir. Osteomiyelit riskini artıran faktörler şunlardır:
Osteomiyelit kemik hasarına neden olabilir, bu nedenle hızlı tedavi şarttır. Muhtemelen hastanede damar yolundan antibiyotik alınır. Doktor ayrıca enfekte bölgeyi temizlemek veya hasarlı kemik dokusunu çıkarak için ameliyat önerebilir.
Torasik çıkış, köprücük kemiği ile alttaki kaburga kemiği arasındaki bölgedir. Sinirler ve kan damarları omza ve kola giderken bu dar alandan geçer.
Torasik çıkış sendromunda köprücük kemiği ile kaburga arasındaki boşluk daralır. Bu daralma aşağıdakilerin bir sonucu olabilir:
Torasik çıkış sendromu omuzda, kolda veya elde çok çeşitli semptomlara neden olabilir. Belirtiler genellikle belirli pozisyonlarda, özellikle de kol başın üzerine kaldırıldığında ortaya çıkar ve kaybolur. Köprücük kemiği ağrısına ek olarak aşağıdakilere de sahip olunabilir:
Belirtiler çok geniş olduğu için torasik çıkış sendromunu teşhis etmek zordur. Kişi belirli pozisyonlara geçtiğinde semptomlarını kopyalayabiliyor veya yeniden üretebiliyorsa, doktoruna bunun nedeninin torasik çıkış sendromu olup olmadığını danışabilir.
Fizik tedavi torasik çıkış sendromu için oldukça etkili bir tedavidir. Ameliyat genellikle yalnızca şiddetli semptomlar için bir seçenektir.
Kemik kanserlerinin çoğu vücudun başka bir yerindeki kanserden yayılır (metastatik). Kemikte başlayan birincil kemik kanseri, ABD'de her yıl 4.000'den az kişiyi etkilemektedir.
Köprücük kemiği kemik kanseri için nadir bir bölgedir ancak kişinin kanser geçmişi varsa, herhangi bir kemik ağrısı veya yumruları varsa bu konuyu doktoruyla konuşmalıdır.
Düşme veya başka bir travma sonrasında köprücük kemiği ağrıyorsa acil servise gidilmelidir. Köprücük kemiğinin kırılıp kırılmadığını belirlemek için kapsamlı bir muayene ve röntgen çekilmesi gerekecektir.
Daha az şiddetli semptomlar için dinlenme, buz ve reçetesiz anti-enflamatuar ilaçlar (ağızdan alınan türden veya topikal merhemler) önerilmektedir. Bir hafta boyunca herhangi bir iyileşme görülmez veya semptomlar kötüleşirse, bir doktora görünülmeli ve kontrolden geçilmelidir.
Devam eden ağrı, şişlik, yumrular veya hareket etme sorunları bir şeylerin yolunda gitmediğinin işaretleridir. Bir doktoru ziyaret etmek, nedeni bulmaya ve tedaviye başlanmasına yardımcı olabilir.