Fitoterapi nedir sorusunun cevabı: Fitoterapi, bitkisel tıp ürünlerinin kullanımı ile hastalıkların tedavi edilmesi olarak tanımlanabilir. Günümüzde hastalıklarda geleneksel tıbbi uygulamalar yetmediğinde alternatif uygulamaların devreye girmesi ya da yardımcı ve destek tedavilerinin işe karışması şeklinde bir kavram karmaşası oluşmuştur. Şunu net olarak söylemeliyiz ki sağlık bilimleri, adı üzerinde bilim dallarıdır. Doktor ve eczacı denilince de konularında üniversite eğitimi gören, bilimsel aktivitelere katılan, mesleki tezler gibi bilimsel araştırmalar ile konuyu özümseyen bilim insanlarından söz edilir. Bilimsel düşünce yapıları ile örneğin tıbbın bir bilim olduğunu, alternatifinin olmayacağını, destek, katkı vb. tedavi yöntemlerinin de doz, etki, yan etki, ilaç etkileşimi vb. bilimsel araştırmalardan ve sentetik diye tabir edilen klasik ilaçlar gibi ince elenip sık dokunduktan sonra halka sunulması gerektiğini bilmelidirler.
Modern tıbbın gelişmediği zamanlarda, insanların sağlıkları için başvurdukları yegâne yol kuşkusuz geleneksel uygulamalardı. 5 bin yıl öncesinden kalma arkeolojik bulgular konunun ne kadar eski olduğunu ispatlamaktadır. Bugün bile dünyadaki sağlık hizmetlerinin %70 ile 90’ı arasındaki bir oranının alternatif gelenek ve uygulamalar ile sağlandığı bilinmektedir.
Fitoterapi, bitkisel tıp ürünlerinin kullanımı ile hastalıkların tedavi edilmesi olarak tanımlanabilir. Fitoterapinin eskiden olduğu gibi günümüzde halk arasında yaygın olarak kullanım alanı bulunmaktadır.
Fitoterapide, primer veya tamamlayıcı olsun bitkisel bir ürün ile bizzat bir hastalığın tedavisi söz konusu olduğunda iki kere düşünme mecburiyeti ortaya çıkar. Fitoterapide, hastaya verilecek ilaç adlı madde kullanılmadan dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
Bunların yanında verilecek ilaçların hastanın meslek, yaş ve cins özelliklerine göre standardize edilerek kullanılması şarttır.
Her ne kadar ‘’Hangi bitkinin içinde hangi droglar var ve bunlar vücut sistemlerine ne şekilde etkilerde bulunur?’’, konusu, eczacılık eğitiminin bir parçası ise de yukarıda belirtilen kriterlere göre bir hastanın tedavisi tamamen farklı bir durumdur. Bitkisel ürünler ile tedavi konusunda ilgili maddelerle yapılan bilimsel araştırmalar yetersizdir ve sonuçlar pek az bitki için belirlenebilmiştir.
Fitoterapide, şu ayırımın iyi yapılması gerekir; bir bitki kimyasalının antienflamatuar etkisi var diye biliyorsak hemen bunu krem yapıp egzamalarda kullanamayız. Bir diğerinin kan basıncını düşürdüğü bilgisine sahip olmak tedavi edilecek hipertansiyon hastasının yaşı, cinsi, metabolik durumu, etiyolojik faktörleri, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi vb. bilmeden vermeyi gerektirmez. Verilirse hayati hatalar oluşabilir.
Fitoterapide yapılan araştırmalara göre bazı ilaçların etkileşimi sonucu ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarından bazıları şunlardır:
Fitoterapide kullanılan yüzlerce belki de binlerce farklı etkenin yalnızca birkaç tanesinde bu tür araştırmalar yapılmış olması, olası sağlık hataları açısından ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bize anlatmalıdır.
Bu yöntemde kullanılan maddelerin depolanması ve kontaminasyonu da ayrı sağlık sorunları oluşturabilmektedir.
Bir yöntemin, bir uygulamanın ülke kanunlarınca izin dahilinde olması, gelişmiş batı ülkelerinde de ‘’zaten’’ kullanılıyor olması, bazı üniversitelerde kürsüsünün kurulması onun bilimsel olduğunu her zaman göstermez. En azından gerçek bilimsel temellerde bir protokolün hazırlanıp iyice araştırıldıktan sonra uygulamaya geçirilmesinde ısrarcı olunmalıdır.
Sonuç olarak içlerinde insan sağlığına yararlı bazı molekülleri içeren bitkilerle tedavi yani fitoterapi yapılması için bunların sentetik, fabrikasyon, bildiğimiz ilaçlar gibi ele alınıp bilimsel araştırma ve deneylerden geçirilmesi şarttır.
Fitoterapide, alınması gerekli önlemler şunlardır:
‘’Biz hiç olmazsa bunları denetim altında tutuyor ve sağlık birimlerinin emrine veriyoruz. Yoksa zaten bu millet kendiliğinden kullanır.’’, mantığı işin kolayına kaçmaktır ve yanlıştır. Aynı durum bazı yönleriyle fitoterapi için de geçerlidir. Zordur ama doğru olan ise halkın eğitilmesi ve bilinçlendirilmesidir.