Halk arasında genel olarak “anjiyo” olarak tabir edilen anjiyografi, gerek kalp damar tıkanıklıklarının saptanmasında gerekse tedavi süreçlerinde oldukça kritik bir öneme sahiptir. Anjiyo çoğunlukla kasıktan veya el bileğinden uygulanmaktadır. Peki tam anlamıyla anjiyografi ne demek? Anjiyo hakkında merak edilen diğer soruları içeriğimizin devamında bulabilirsiniz.
Koroner anjiyografi ya da daha kısa haliyle anjiyo, kardiyoloji tetkikleri arasında her daim özel bir yere sahiptir. Anjiyo, esasen atardamarların bir nevi görüntülenmesi olarak özetlenebilir. Girişimsel kardiyolog, söz konusu tetkikleri özel anjiyo laboratuvarında gerçekleştirir. Kontrast adı verilen bir tür boya malzemesi kateterler aracılığı ile koroner damara verilmektedir. Daha sonrasında ise X ışınıyla beraber damarın iç kısmının net şekilde görüntülemek mümkün hale gelir.
Teknolojik gelişmelerle beraber zaman içinde anjiyografi tekniklerinin önemli ölçüde yol katettiğini söylemek mümkündür. El bileğinden yapıldığı durumlarda komplikasyon düzeylerinde azalmalar saptanmıştır. Bilek kısmından gerçekleşen anjiyoda hasta vakit kaybetmeksizin ayağa kalkar ve en geç 2 saat içerisinde taburcu olabilir.
Kasıktan gerçekleşen anjiyolarda ise hastanın kum torbasıyla beraber 6 saat civarında yatması beklenir. Ayrıca el bileğine göre komplikasyon ihtimali daha fazladır. Hastanın özel durumuna göre her iki işlemde de süreler değişebilir. Kalbi beslemekte olan damarların görüntülendiği durumlarda koroner anjiyografi tabiri kullanılır. Oysa anjiyo işlemi farklı bir organı besleyen damarlar için de gerçekleşebilir. Buna rağmen halk içinde anjiyo olmak tabiri büyük oranda kalp-damar rahatsızlıkları için kullanılır.
Anjiyo işlemine; özellikle göğüs ağrıları, nefes darlığı, çabuk yorulma, kalp çarpıntısı gibi şikayetlerden sonra yapılan efor testi ve miyokart perfizyon sintigrafisinde problem varsa ya da kuvvetli aile hikayesi varlığında doktor uygun görürse bu testler yapılmadan direkt anjiyo işlemine başvurulur. Bu ve benzer ağrıların sıklaşması durumunda damarlarda olası bir tıkanmanın olup olmadığı anjiyo yöntemi ile görüntülenir. Ayrıca tıkanma varsa tıkanmanın ne düzeyde olduğuna dair net veriler elde etmek de mümkündür. Elbette bu tip ağrıların tamamı, kalp-damar odaklı rahatsızlıklara işaret etmeyebilir ancak şüpheli vakalar için damar filmi olarak da düşünebileceğimiz anjiyografiye başvurmak faydalı olacaktır.
Yukarıda saydığımız rahatsızlıkları olan kişiler başvurdukları zaman kişisel hikayesi analiz edilir ve ardından fiziksel muayeneye geçilir. Hekimin güçlü şüpheleri oluştuğunda fiziksel tetkikler es geçilir ve doğrudan anjiyo kararı verilir. Bunun dışında aort anevrizması ya da darlıklarında aortografi olarak da kullanılabilir.
Ayrıca doğuştan kalp rahatsızlığı olan kişilere yönelik olarak da anjiyografi gerekli bir işlemdir.
Yukarıda da vurguladığımız üzere anjiyo tedavisinde temel olarak iki opsiyondan söz etmek olasıdır. Bunlardan birincisi femoral, diğeri ise radial adı verilen anjiyolardır. Femoral anjiyo kasık bölgesini, radial anjiyo ise bilek bölgesini ifade eder. Hangi yöntem seçilirse seçilsin görüntülenme kalitesinde özel bir değişiklik olmaz. İşlem süreleri çok özel bir durum oluşmadığı sürece 10-15 dakika civarındadır. Hareketli olan röntgen filmleri dijital ortama net şekilde aktarılır. İşlem sırasında lokal anestezi yöntemi ile beraber el bileği uyuşturulur.
Hasta anjiyografi sonrasında ertesi gün norma yaşamına sorunsuz bir şekilde dönebilir.
Koroner anjiyografi olarak bilinen ileri teknoloji görüntüleme yöntemi, genel olarak sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilir. Fakat öte yandan girişimsel bir saptama yöntemi olmasından dolayı belli komplikasyonlardan da söz edilebilir. Ölüm riskleri 1400 vakada 1 olarak açıklanmaktadır. İnme ise her 1000 vakada 1 defa ortaya çıkar. Bunların dışında nadir de olsa koroner arter zedelenmesi ve atardamar giriş komplikasyonu gibi olumsuzluklar oluşabilir. Fakat yukarıda da belirttiğimiz üzere anjiyoda risk düzeyi son derece düşük seviyelerdedir. Herkese sağlıklı günler dileriz.
Bilekten yapılan anjiyo işlemlerinde, hastanın aynı gün içinde araç kullanmaması tavsiye edilir. Ayrıca anjiyo yapılan taraftan ağırlık taşınmaması istenir. Anjiyonun bilekten ya da kasıktan olduğu farketmeksizin, aşırı ağrı, morluk ya da kanama olduğunda, hastanın acilen sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekir.