Karpal Tünel Sendromu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? başlıklı yazımızda, bu hastalığa dair detaylara değineceğiz. Karpal tünel sendromu, eli etkileyen en yaygın sorunlardan biridir. Bu rahatsızlığı olan kişiler el ve bilekte; ağrı, uyuşma ve genel bir güçsüzlük hissedebilirler. Bilek atelleri kullanmak ve yaşanan ortamda düzenlemeler yapmak gibi bazı hayat tarzı değişiklikleri muhtemel tedavi biçimleridir. Cerrahi, karpal tünel sendromu için kullanılan bir başka tedavi seçeneğidir.
Karpal tünel sendromu el ve bilekte ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlüğe neden olan yaygın bir rahatsızlıktır. Karpal tünel sendromu, bilekte medyan sinir adı verilen sinir üzerinde artan bir basınç olduğunda meydana gelir. Bu sinir; başparmak, işaret parmağı, orta parmaklar ve yüzük parmağının yarısının duyusunu sağlar. Küçük parmak (serçe parmağı) genel olarak etkilenmez.
Karpal tünel sendromu ilk olarak 1800'lerin ortalarında tanımlanmıştır. Karpal tünelin serbestleştirilmesi için ilk ameliyat 1930'larda yapılmıştır. Karpal tünel sendromu, 40 yılı aşkın süredir ortopedistler tarafından oldukça iyi bilinen ve tanınan bir hastalıktır.
Karpal tünel, bilekteki dar bir kanal veya tüptür. Araba ile seyahat edilen bir tünele benzer şekilde bileğin bu kısmı, medyan sinir ve tendonların el ile önkol arasında bağlantı kurmasını sağlar. Bu tünelin bölümleri şunları içerir:
Yanlış bilinenin aksine, karpal tünel sendromu olan birçok kişi hiç ofis işi yapmamış veya bir montaj hattında çalışmamış olabilir. Karpal tünel sendromu, iş yerinde çalışırken, müzik aleti çalarken ya da oyun oynarken bileklerini ve ellerini tekrar tekrar kullanan kişileri etkiler. Herkes karpal tünel sendromuna yakalanabilir ancak 20 yaşından önce ortaya çıkması alışılmadık bir durumdur. Karpal tünel sendromuna yakalanma şansı yaşla birlikte artar.
Karpal tünel sendromu riski taşıyan kişiler, tekrarlayan parmak kullanımı içeren faaliyetler veya işler yapan kişilerdir. İnsanları karpal tünel sendromu geliştirme riskine sokabilecek hareketler şunlardır:
Diğer birçok faktör de karpal tünel sendromunun gelişimine katkıda bulunabilir. Bu faktörler şunlardır:
Karpal tünel sendromu kadınlarda erkeklerden daha yaygın görülür.
Karpal tünel sendromu, bilekteki boşluk (karpal tünel) daraldığında ortaya çıkar. Bu, medyan sinire ve tendonlara (karpal tünelin içinde yer alır) baskı yapar ve şişmelerine neden olur. Bu da parmaklardaki ve eldeki hissi azaltır.
Karpal tünel sendromu yaygın bir durum olmakla birlikte, el ağrısına sebep olan diğer durumlardan farklı bir dizi semptoma sahiptir. El ağrısına neden olan birkaç benzer durum vardır. Bu durumlar şunlardır:
Semptomlar genellikle yavaş başlar ve herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Erken belirtiler şunları içerir:
Bazı insanlar geceleri bilekleri kıvrılmış halde uyudukları için gece semptomları yaygındır ve bu ağrı insanları uykudan uyandırabilir. Bu gece semptomları genellikle bildirilen ilk semptomlardır. Elleri sallamak, karpal tünel sendromunun erken evrelerinde semptomları hafifletmeye yardımcı olur.
Yaygın gündüz semptomları ise şunlardır:
Karpal tünel sendromu kötüleştikçe semptomlar daha sabit hale gelir. Bu semptomlar şunları içerebilir:
En şiddetli durumda, başparmağın tabanındaki kaslar gözle görülür şekilde küçülür (atrofi).
Doktor ilk olarak kişinin belirtilerini ve tıbbi geçmişini değerlendirecek ve hastayı muayene edecektir. Ardından aşağıdakileri içerebilecek testler isteyebilir:
Karpal tünel sendromu ameliyatsız veya ameliyatlı olmak üzere iki şekilde tedavi edilebilir. Her iki yaklaşımın da artıları ve eksileri vardır. Genelde cerrahi olmayan tedaviler daha hafif vakalar için kullanılır ve günlük aktivitelere ara vermeden devam edilebilmesini sağlar. Cerrahi tedaviler daha ciddi vakalarda yardımcı olabilir ve çok olumlu sonuçlar verir.
Genel olarak önce ameliyatsız tedaviler denenir. Tedavi şu şekilde başlar:
Diğer tedaviler, semptomları azaltmak için kişinin ortamını değiştirmenin yollarına odaklanır. Bunlar genellikle, karpal tünel sendromuna yardımcı olmak için iş yerinde yapılabilecek değişikliklerdir. Bu değişiklikler şunları içerebilir:
Karpal tünel sendromu cerrahi olmayan tedavilere cevap vermediğinde veya şiddetli hale geldiğinde cerrahi tedavi önerilir. Ameliyatın amacı, boşluktan geçen sinirler ve tendonlar üzerindeki baskıyı azaltmak için tünelin boyutunu artırmaktır. Bu, avuç içi tabanındaki karpal tüneli kaplayan bağın kesilmesi (serbest bırakılması) ile yapılır. Bu bağa transvers karpal bağ denir.
Karpal tünel ameliyatı olacak kişi aşağıdaki gibi bir süreçten geçer:
Karpal tünel sendromunu önlemek zor olabilir. Karpal tünel sendromu, kişinin günlük hayatındaki pek çok farklı aktiviteden kaynaklanabildiği için bunu önlemek oldukça zordur. Çalışma ortamı değişiklikleri -uygun oturma ve uygun el ve bilek yerleşimi- karpal tünel sendromuna yol açabilecek bazı faktörlerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Diğer önleyici yöntemler şunlardır:
Karpal tünel sendromunu onarmak için yapılan cerrahinin iyileşmesi uzun sürmez. Ameliyattan sonra dikişleri kapatan bandaj birkaç gün içinde alınabilir. El daha sonra hafif aktiviteler için kullanılabilir. Hasta yumruk yapması için teşvik edilir. Tam parmak hareketi ve erken semptomlarda rahatlama, genellikle dikişler alındıktan sonraki iki hafta içinde görülür. Çoğu aktiviteye genellikle altı hafta sonra geri dönülebilir. İşe dönüş süresi; işin türü, işin üzerinde ne kadar kontrole sahip olunduğu ve işyeri ekipmanları gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Karpal tünel sendromu cerrahisi, %90'ın üzerinde çok yüksek bir başarı oranına sahiptir. Ellerde karıncalanma hissi ve geceleri uyanma gibi birçok semptom tedaviden sonra hızla düzelir. Uyuşmanın geçmesi üç aya kadar uzayabilir. Karpal tünel sendromu yanlış tanı ise cerrahi müdahale hastaya yardımcı olmaz.
Karpal tünel sendromu şiddetli hale geldiğinde, tam bir rahatlama sağlanamayabilir. Avuç içindeki kesilerin çevresinde birkaç aya kadar sürebilen bir miktar ağrı görülebilir. Diğer ameliyat sonrası ağrılar karpal tünel sendromu ile ilişkili olmayabilir. Ameliyattan sonra ağrı şikâyeti olan veya semptomları değişmeyen hastalar; şiddetli karpal tünel sendromuna sahip olanlar, ameliyat sırasında bir siniri tam olarak serbest bırakılmayanlar ya da gerçekten karpal tünel sendromuna sahip olmayanlardır. Hastaların sadece küçük bir yüzdesi semptomlarından önemli ölçüde kurtulmaz.