Çocuklarda Kalça Displazisi (Kalça Çıkığı) Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? başlıklı makalemizde konuya dair detayları inceleyeceğiz. Gelişimsel kalça displazisi (kalça çıkığı) teşhisi, ebeveynler için çok çeşitli duyguları ve tepkileri beraberinde getirir. Ebeveynler sadece durumu değil, tanı konulduktan sonra çocukları için geleceğin ne getireceğini de anlamak isterler. Bir ortopedi uzmanının tanıyı ebeveynlerle paylaşması birçok soruyu da beraberinde getirir.
Gelişimsel kalça displazisi, bir çocuğun kalça eklemi normal şekilde oluşmadığında ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bir arabanın lastiklerinin hizalanmadığında daha hızlı aşınmasına benzer şekilde, gelişimsel kalça displazisi de kalça ekleminin düzgün çalışmasını engelleyerek eklemin normalden daha hızlı aşınmasına neden olur. Normal bir kalça ekleminde uyluk kemiğinin başı kalça yuvasına tam olarak oturur. Gelişimsel kalça displazisi olan bir çocukta kalça soketi derin değildir ve kemik başının içeri ve dışarı kaymasına, kısmen veya tamamen soket dışına çıkmasına izin verir.
Her yıl yaklaşık altı yenidoğandan birinde bir tür kalça instabilitesi görülür ve her 1.000 bebekten iki ila üçünün tedavi edilmesi gerekir. Çeşitli mekanik, hormonal, genetik ve çevresel faktörler gelişimsel kalça displazisine yol açabilir. İlk doğan kız bebekler gelişimsel kalça displazisi açısından en yüksek riski taşır çünkü ilk doğanlarda rahim tipik olarak daha küçüktür ve bu da hareket alanının sınırlı olmasına neden olur. Ters doğum veya bebeğin hamilelik sırasında annenin hormonlarına verdiği tepki gelişimsel kalça displazisinde rol oynayabilir. Bebek doğumdan sonra kundaklanırken kalçaları uzatılmış ve birbirine bitiştirilmiş olarak tutulursa gelişimsel kalça displazisi oluşabilir.
Doğumda mevcut olan gelişimsel kalça displazisi, kızlarda erkeklerden daha yaygındır. Bu durum genellikle erken dönemde tespit edilirken, çocuk büyüdükçe kalça ağrısı gelişimin ilerleyen aşamalarına kadar hissedilmeyebilir.
Belirtiler çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Bununla birlikte gelişimsel kalça displazisinin yaygın belirtileri arasında çıkık kalçanın olduğu taraftaki bacağın daha kısa görünmesi veya dışa doğru dönmesi, uyluk veya kalça derisinde düzensiz kıvrımlar ve bacaklar arasındaki boşluğun normalden daha geniş görünmesi yer alır.
Gelişimsel kalça displazisinin birçok belirtisi diğer kalça sorunlarına benzer belirtilerdir. Doğru teşhis için her zaman çocuğun doktoruna danışılmalıdır.
Birçok çocuk için gelişimsel kalça displazisi, yenidoğan döneminde rutin öykü ve fiziki muayene ile tespit edilir. Yenidoğanlar eve gitmeden önce kalça sorunları açısından taranır ancak bazen gelişimsel kalça displazisi daha sonraki bir zamana kadar fark edilemeyebilir.
Doğumda yapılan kalça muayeneleri ve çocukluk dönemi boyunca yapılan sonraki ziyaretlerdeki klinik tarama, tanı için çok önemlidir. Muayeneler sırasında çocuğun çocuk doktoru doğum öyküsü ve ailede gelişimsel kalça displazisi öyküsü gibi risk faktörlerine ilişkin sorular soracaktır. Ayrıca Ortolani testi, Barlow manevra röntgenleri ve ultrason gibi birçok test uygulanacaktır.
Çocukta gelişimsel kalça displazisi tespit edilirse, çocuk tedavi için bir pediatrik ortopediste yönlendirilecektir. Gelişimsel kalça displazisi her çocukta farklı şekilde ortaya çıktığı için tedavi de farklı olacaktır. Normal hale gelen stabil kalçaların tedaviye ihtiyacı yoktur. Ancak çocuğun gelişimi boyunca yakın takip ve rutin muayeneler gereklidir. Eğer kalça stabil değilse, ortopedist kalçanın gelişebilmesi için femur başını kalça yuvasına geri yerleştirmek ve tutmak amacıyla tedavi çeşitli seçenekleri sunabilir. Tedavi, kalçayı yerinde tutmak için özel bir cihaz veya Pavlik kayışını veya alçıyı içerebilir. Bazı bebeklerde kalçayı yeniden hizalamak için ameliyat gerekebilir.
Gelişimsel kalça displazisi için erken tanı ve tedavi, çocuğun ilerideki gelişimi için çok önemlidir. İlk altı ay içinde tedavi edilen birçok çocuk iyileşir ve uzun vadeli bir sorun olmadan normal bir şekilde gelişir. Bununla birlikte, çocuk ne kadar büyükse veya yeniden konumlandırma ne kadar az başarılı olursa, tedaviden vazgeçildiğinde erken başlangıçlı dejeneratif kalça hastalığı, artrit ve yaşlı hastalarda ağrı dahil olmak üzere gelecekteki sorunlar için olasılık da o kadar artar.