Özel Medicabil Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda Bursa’daki özel hastaneler ve Özel Medicabil Hastanesi olarak koronavirüse karşı alınan önlemler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin’in de telefonla canlı yayına bağlandığı programda konuşan Prof. Dr. Bilgen, “Zor günlerden geçiyoruz ama zor günlerin kahramanı olmak nasip işidir. Bu günlerin kahramanı olmak da bize kısmet oldu” dedi.
Özel Medicabil Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, Kübra Ulutaş’ın sunduğu programda, Bursa Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri Dr. Feza Şen, Özel Hayat Hastanesi Medikal Direktörü Uzm. Dr. Fatih Özkul, Doruk Sağlık Grubu Medikal Direktörü Uzm. Dr. Atilla Güray ve Ceylan Hastanesi Genel Müdürü Arife Açıkel ile birlikte Bursa’daki özel hastanelerin koronavirüs sürecinde aldıkları önlemler hakkında değerlendirmelerde bulundu. AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de programa bağlanarak, hükümetin ülke genelinde ve Bursa’da salgın sürecinde aldığı tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.
Bursa’da 20’nin üzerinde özel hastane olduğunu ve hepsinin koronavirüse karşı iyi bir şekilde hazırlandığını vurgulayan Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, “Bugün dünyada 176 ülkede bu salgın görülüyor. Bu ülkeler arasında, salgından en az etkilenen ülke olmamızın sebebi Sağlık Bakanlığımızın bu süreci başarılı bir şekilde yönetmesidir. Bakanlığımız salgın ülkemizde görülmeden önce tedbirleri aldı ve bunları kararlı bir şekilde uyguladı. Bu süreçte ülkenin her tarafı aynı anda düşünüldü, hem ekonomi, hem insanlarımızın sağlığı hem de yurtdışından gelen vatandaşlarımızın karantinayı alınma süreçleri çok iyi bir şekilde yönetildi” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın özel hastaneleri ‘pandemi hastanesi’ kapsamına alması kararı hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bilgen, “Bu karar bizlerin daha tedbirli olmamızı ve önleyici faaliyetleri ön plana çıkaracak tarzda hareket etmemize imkan tanıdır. Pandemi hastanesi olmamız, bize tedavi olma amacıyla gelen hasta ve hasta yakınları ile çalışanlarımızı korumak açısından büyük fırsat verdi. Sağlık Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda alanlarımız izole edildi, kliniklerimiz ayrıldı, yoğun bakımda izolasyon kriterleri doğrultusunda odalar oluşturuldu. Bunun yanı sıra, hastalarımızın hangi yöntemlerle hastanelere kabul edileceği ve kabul edilirken uygulanacak işlemler tek tek belirlendi. Bu süreçte hastalarımızda bizlere çok yardımcı oldular. Ayrıca çalışanlarımızı da gelen talimatlar doğrultusunda eğittik ve uygulamalarımızı bu şekilde yürütüyoruz. Bu süreçte sadece biz değil, Bursa’daki bütün hastaneler büyük bir tecrübe sahibi oldu. Biz bu salgının altından en iyi şekilde kalkacağız. Bugünler zor günler ama zor günlerin kahramanı olmak nasip işidir. Bu günlerin kahramanı olmak da bize nasip oldu” diye konuştu.
Salgın sürecinde hastane olarak, acil olarak yapılması gereken ameliyatları gerçekleştirmek için her türlü hazırlıkları tamamladıklarını söyleyen Prof. Dr. Bilgen şöyle konuştu; “65 yaş ve üzeri insanların evde kalması çok önemli. Panik yapmayalım, dikkatli olalım ve fiziksel mesafemizi koruyalım. Bu süreçte hastalarımız bize telefonla veya sosyal medya üzerinden ulaşarak sorularını sorabilirler. Vatandaşlarımız hastalıklarını ötelemesinler, tedavilerini geciktirmesinler. Onların acil grubuna girmeden bizlere müracaat etmeleri çok önemli. Bursa’daki özel hastanelerin hepsi buna hazır. Gerekli dezenfeksiyon işlemlerimizi ve eğitimlerimizi tamamladık. Hastanelerimiz bu açıdan güven içerisinde. Bu süreçte ameliyat yapılmasında bir sıkıntı yok. Bizler virüs taşıyan hastalarımız da dahil aciliyeti olan tüm vatandaşlarımızın ameliyatlarını gerçekleştirebiliriz. Her türlü müdahale şekli ve şartının tatbikatları yapıldı, gerçekleştirilecek uygulamalar belirlendi. Ancak vatandaşlarımız acil olmayan ya da estetik açıdan yapılması gereken operasyonları erteleyebilirler.”
İzolasyon ve karantina kurallarına, Sağlık Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda uyduklarını belirten Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, doğum için başvuran anne adaylarının içlerinin rahat olması gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Bilgen “Bursa’daki vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetini sunmak için diğer özel hastane yetkililerimizle iletişim içerisindeyiz. Hali hazırda birçok hastanemiz modern düzeyde inşa edilmiş ve hastalarımızı en az sıkıntıya sokacak şekilde ayarlanmış yapılara sahip. Bizim hastanemize baktığımızda, iki blok halindeyiz. Bloklardan birini normal hastalarımız, diğerini ise karantina için ayırdık. Doğum bölümünün ise ameliyathanesi ve yatakları kendi içerisinde. Hastanelerimize doğum için gelen anne adaylarımız için bu alanları daha steril ve konforlu bir şekilde ayarladık. Bu açıdan doğum bölümünde virüsün bulaşma riski çok az” dedi.
Salgın sürecinde, hasta oranında yüzde 60 seviyesinde bir düşüş olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bilgen, “Vatandaşlarımızın bu süreçte evde kalması gerekiyor ve bizler de acil olmayan hastaları kabul etmiyoruz. Bu sürecin ekonomik ve sağlık açısında çok iyi bir şekilde, işi bilen insanlar tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Sağlık yönetimi kötü olsaydı, bu ekonomiye çok olumsuz yansırdı. Hasta oranlarımız düşse de burada bize düşen görev dayanmak. Yaşadığımız sıkıntıları devlet büyüklerimiz görüyor ve bu işin farkındalar. Bizim sıkıntıya düştüğümüzde onların yardım elini uzatacağına inanıyorum. Zaten bir ekonomik paket açıklandı, bu doğrultuda bir takım yardımlar geliyor, atılması gereken adımlar, sırasıyla atılıyor. Biz bu işin en ön safındayız ve halkımızın sağlık ve sıhhati için görevdeyiz” diye konuştu.
Hızlı tanı kitlerinin özel hastanelerde parayla uygulandığı hakkında çıkan haberlere de değinen Özel Medicabil Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bilgen, sözlerini şöyle noktaladı: “Özel hastaneler para derdine düşmüş gibi bir durum olamaz. En başında hekimler ve sağlık çalışanları olarak bizim aldığımız terbiye bu değil. Devletimiz bu testlerin parasını ödüyor. Bu zor zamanlarda vatandaşlarımızın korkusundan faydalanmak doğru bir şey değil. Böyle bir hareket hekimliğe de, insanlığa da sığmaz. Bursa’da bunu yapan bir sağlık kuruluşu olduğunu da düşünmüyorum.”