Ben, derimizde belli bir yerdeki renk ve kıvam değişikliği gösteren her lezyonlardır. Benlerden bazıları basit bir lekedir. Kimi benler ise kabarık ve pürüzlü yüzeyleri ile korkutucu bir görünüme sahiptir. Bu görünüme sahip benler aslında son derece iyi huylu lezyonlar da olabilir. Ciddiye alınması gereken benler, özellikle renk hücre kökenli kahverengi benlerdir. Bu tür benlerin ciddiyetle takip edilmesi gerekir.
Ben oluşumu, genelde genetik yatkınlıkla ilişkilidir. Benli kişilere, benlerindeki değişimler açısından belirli aralıklarla dermatoloji muayenesinden geçmeleri önerilir. Hekim tarafından riskli görülen bir ben varsa bu alınabilir ya da 6-12 aylık aralıklarla izlenmesi önerilir.
Herhangi bir deri bölgemizde yeni bir ben ya da bene benzer bir lezyon çıktığında veya mevcut bende kimi değişiklik fark edilirse zaman kaybetmeden uzman hekime başvurulmalıdır.
Uzman hekim, ben üzerinde belli kriter değerlerine göre tanımlama yapar.
Öncelikle her ben, bağımsız olarak tek tek ele alınmalıdır. Benler; A, B, C, D, E olarak oluşturulan değerlendirme kriterlerine göre iyi veya kötü puanlar verilerek hekim tarafından tanımlanmalıdır.
Benlerde değerlendirme kriterleri şöyledir:
Unutulmamalıdır ki; kötü puan çokluğu o benin kanser olduğunu değil, daha sık gözlemlenmesi gerektiğini gösterir.
Bende oluşan bir takım hızlı değişimler, vakit kaybetmeden ve periyodik randevuyu bekletmeden dermatoloğa başvurmayı gerektirir. Benlerde şunları dikkat edilmelidir:
Melanom, tek hücre kökenli kanserlere verilen addır. Benlerde, dikkatli olunması gereken en önemli konu, aile kan bağı olan bireylerde veya hastanın kendisinde melanom öyküsü olmasıdır. Burada melanom yatkınlık genlerinin varlığı söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda her ben, ciddiyetle izlenmelidir.