Bel Ağrısı Tedavi Edilebilir mi?

  • Ana Sayfa
  • Bel Ağrısı Tedavi Edilebilir mi?

 İlgili Bİrim Ortopedi

Günümüzde en sık karşılaşılan ağrı çeşitlerinden birisi de bel ağrısıdır. Makalemizde, "Bel ağrısı nedir?", "Bel bölgesinin anatomik yapısı nasıldır?", "Bel ağrısının nedenleri nelerdir?", "Bel ağrısının belirtileri nelerdir?", "Bel ağrısının teşhisi nasıl konur?", "Bel ağrısı tedavi edilebilir mi?", "Bel ağrısında önleyici tedbirler nelerdir?", gibi soruların cevaplarına değineceğiz.

Bel Ağrısı Nedir?

Bel ağrısı, en sık karşılaşılan ağrı nedenlerinden biridir.  Bel ağrısı, çeşitli anatomik yapılardan kaynaklı, farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar.

Ağrının kaynaklandığı bel bölgesi, omurganın alt bölümünü kapsar. Omurga sistemi; beş adet omur, omurlar arasında disk adı verilen yapılar, kaslar ve yumuşak dokulardan (ligaman, kapsül) oluşur.

Bel ağrısı, kişide günlük yaşam kalitesini etkileyen bir sağlık sorunudur. Dünya nüfusunun; %70’lik kısmı, hayatlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı yaşar.

Bel ağrısının önüne geçmek, kişi hayatında önem taşır. Öncelikle, bel bölgesinin işleyişini bilerek uygun pozisyonların bel için sağlanması ağrıyı engellemede önemlidir. 

Bel Bölgesinin Anatomik Yapısı Nasıldır?

Bel bölgesinin yapısal özelliklerini bilerek, hareket sağlarken bu anatomiye uygun davranmak ağrı oluşmaması için önemli bir faktördür.

Bel omurgasının en önemli görevi, vücut yükünü taşımaktır. Bu görevin yerine getirilmesi için, sağlıklı omurlar ve disklerin yanı sıra güçlü kaslara da ihtiyaç vardır. Bel, karın, kalça olmak üzere, bel çevresindeki tüm kasların güçlü olmasıyla bu bölgeye daha az yük binmesi sağlanır.

Bel bölgesi, düz olmayıp arkaya bakan açıklığı bulunur. En fazla yükü taşıyıp hareketi yapan ve omurganın en çok çalışan bölümü burasıdır.

Omurlar arasındaki diskler, omurları birbirinden ayıran ve üzerine binen yükü emen, yumuşak kıvamlı yastıkçıklardır. Disklerin her birinin çekirdek bölümü, jel kıvamında olup daha kalın liflerden oluşan bir dış halka ile sarılıdır. Diskin çekirdeğinin içindeki sıvı, diskler üzerinde öne ve arkaya kaymasını, bel omurgasının eğilmesini ve hareket etmesini sağlar.

Bel ağrısı şikâyeti olan hastaların, çok büyük bir kısmında yukarda belirtilen yapılardan hangisi ya da hangilerinin ağrıya neden olduğunu net olarak söylemek mümkün değildir.

Bel ağrısını engellemek, oluşma nedenlerini bilerek bu durumları ortadan kaldırıp uygun davranışların sağlanmasına bağlıdır.

Bel Ağrısının Nedenleri Nedir?

Bel ağrısına neden olan birçok faktör bulunur. Bel ağrılı olgu nedenlerinin %90’ı mekanik kaynaklıdır. Günlük yaşam içinde aktif hareket alanı bulunan insanların, gerçekleştirdiği hareket sistematiğinde yaptığı birçok yanlış pozisyon bel ağrısı oluşumuna neden olur.

Bel ağrısının nedeni; kas ve bağ gibi yumuşak dokuların zorlanmasıyla basit ve geçici sebeplere bağlı olabileceği gibi, omurlar ve disklerin hastalıkları gibi daha önemli ve tedavi gerektiren nedenlerden de kaynaklanabilir.

Bel ağrısına neden olan faktörler arasında, şunları sayabiliriz:

  • Uygun olmayan pozisyonlarda hareket edilmesi: Günlük yaşam içinde yapılan hareketlerin; uygun pozisyonlarla sağlanmaması, bel ağrısına neden olur.
  • Çaba gerektiren fiziksel aktivitelerin yapılması: Ağırlık kaldırma gibi zorlayıcı hareketler, bel ağrısının en önemli nedenleri arasındadır.
  • Birçok psişik (ruhi) rahatsızlık: Yaşanan psişik (ruhi) sorunlar, kişide bel ağrısının ortaya çıkmasına neden oluşturur.
  • Kötü duruş ve egzersiz eksikliği: Uzun süre aynı pozisyonda durmak beli zorlar ve zedelenmeye yatkın hale getirir. Örneğin Uzun süre yüksek topuklu ayakkabı giymek, ayaktaki ağrı ve şekil bozukluklarının yanı sıra, diz ve bel ağrılarına da neden olur.

Topuklu ayakkabı giymek bel ağrılarına neden olabilir

  • Belin incinmesi ve kas spazmı: Eğilmek, ağır bir yük kaldırmak, atlamak gibi aktivitelerde, bel kaslarının veya destek dokuların aşırı gerilmesi veya kopması ile ortaya çıkar.
  • Bel fıtığı: Fazla yüklenme veya hareket sonucu, her iki bel omuru arasındaki diskin yumuşak yapıdaki orta kısmının baskı sonucu şişip, sinir uçlarına baskı yapması sonucu ortaya çıkar. Şiddetli ağrıya ve hareket edememeye neden olmaktadır. Ağrı, bacağın ön kısmına veya tüm bacağa yayılarak siyatik şikayetine sebep olur. Özellikle öne doğru eğilme, ağrıyı artırır. Genellikle, yatak istirahati yeterlidir ancak sinir basısı uzun süre devam ederse bacakta duyu kaybı, his kusuru, reflekslerde azalma ve idrar şikayetleri ortaya çıkabilir.
  • Kireçlenme (Osteoartrit): Kireçlenme sorunu, yaşla birlikte kaçınılması zor bir olaydır. Osteoartrit omurları, diskleri ve diğer yapıları değişik derecelerde etkileyerek omurilik kanalında daralmalar ve omurga yapılarında ağrı oluşturan irrite edici çıkıntılar oluşturabilir. Uzun yol yürümede; bacaklarda ağrı, uyuşukluk şeklinde ortaya çıkar.
  • Gerginlik hali ve günlük yaşamda stres: Bel ağrısının oluşmasında gerginlik ve sters önemli rol oynar. Ekonomik endişeler, aile baskısı ve gün içindeki ve sonrasındaki yorgunluk bel kaslarında spazmlara yol açar.
  • Omurlarda kayma (spondiloliztezis) ya da şekil bozuklukları: Omurların birbiri üzerinden kayarak normal yapılarının bozulup, omurilik ve sinirlerin baskı altında kalması sonucu da bel ağrısı ortaya çıkabilir. Bu tür rahatsızlığı olanlarda hareketle, yürüme ile ağrı ve şiddeti artar. Ayrıca omurlardaki eğriliklerde (skolyoz, kifoz vs) bel ağrısına sebep olabilir.

Bel ağrılarının %90’ında, ağrının gerçek sebebi saptanamamaktadır. Çok sık görülen ve sadece bel ağrısı olarak isimlendirebileceğimiz bu tür ağrılar, hemen daima 4-8 hafta içinde kendiliğinden geriler. Bel ağrılarının çok küçük bir kısmı ise romatizmal hastalıklara, bazı enfeksiyon hastalıklarına, karın içindeki organların hastalıklarına ya da tümörlere bağlı olabilir.

Çok az sayıdaki hastada; ağrının kesin nedeni olarak şunlar söylenebilir:

  • Disklerin yırtılmasıyla ortadaki çekirdeğin dışarı doğru fıtıklaşıp bası yapması (bel fıtığı) 
  • Omurlar arası eklemlerin kireçlenmesi sonucu sinirlerin ya da omurganın sıkışması.

İleri Derece Bel Ağrısında Belirtiler Nelerdir?

Kişi, kendisinde aşağıdaki belirtilerden herhangi birini fark ettiğinde, zaman kaybetmeden doktora başvurmalıdır. Böylece, bel ağrısının teşhis konma süreci başlamalıdır. Aşağıdakiler, ileri tetkik ve tedavi gerektiren bel ağrısı nedenleridir.

Uzun Süreli Bel Ağrıları

  • Ağrının şiddeti uzaması ve artması.
  • Bel ağrısına eşlik eden ve kısa zamanda gerilemeyen hatta artan sinir basısı bulguları. (Örnek: Bacakta uyuşma, his kusuru, kas güçsüzlüğü, idrar kaçırma gibi.)
  • Ağrının günlük işleri yapmayı engellemesi.
  • Ağrının özellikle geceleri olması ya da sabah bel hareketlerinde tutukluk ile birlikte olan ağrının hareketle rahatlaması.
  • Eşlik eden ateş, kilo kaybı, bel bölgesinde basmakla beraber belirgin hassasiyeti.

Bel Ağrısı Teşhisi Nasıl Konur?

Bel ağrısında teşhisin yeri çok önemlidir. Hastanın dile getirdiği şikayetlerin sorgulaması, hastanın muayene edilmesi ardından gerekirse laboratuvar ve radyolojik tetkikler yapılması teşhisin konmasını sağlar. İstenilen tetkiklerin bel ağrısının erken döneminde yapılması, büyük önem taşır. İleri dönem ağrılarında tetkik verilerinin yararı olamadığı gibi yanıltıcı sonuçlarda vermektedir.

Bel ağrısı teşhisinin konmasında kullanılan yöntemler arasında, bel bölgesini ayrıntılı olarak görüntüleyebilen,

  • Bilgisayarlı tomografi (BT)
  • Manyetik rezonans (MR) inceleme yöntemlerini sıralayabiliriz.

Bel Ağrısı Tedavi Edilebilir mi?

Bel ağrısının nedeni ne olursa olsun, mevcut ağrıyı hafifletmek ya da önlemek mümkündür.

  • Bel ağrısına yol açan nedenler belirlendikten sonra nedene yönelik girişimler dışında günlük hayatta belin nasıl kullanılacağının öğrenilmesi tedavinin ve ileriye yönelik korumanın en önemli kısmını oluşturur.
  • Ağrının şiddetli olduğu dönemlerde, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar fayda sağlayabilir.
  • Zannedilenin aksine ağrı nedeni ile hareket kısıtlamak ve uzun süre istirahat etmek ağrının uzamasına neden olabilir. Bu nedenle, 3 günü aşan istirahat önerilmemekte ve hastaların bir an önce aktif yaşama dönmeleri tercih edilmektedir
  • Bel ağrılarının çok sık tekrarlayabildiği göz önüne alındığında; asıl tedaviyi, belin doğru kullanılmasının öğrenilmesi ve düzenli egzersiz yapılması oluşturmaktadır.

Bel Ağrısında Tedavi Süresi Ne Kadardır?

Bel ağrısınd tedavinin uygulanma süresi, ağrının şiddetine bağlı değişir.  

Bel ağrısı yaşayan hastaların büyük kısmında, 1 hafta içerisinde ağrıda azalma ve iyileşme gözlenir. Hastaların %90’dan fazlasında ise, 8 haftada iyileşme sağlanır. Yalnızca %7 ve %10 kadarının şikayetleri 6 aydan daha uzun sürmektedir.

Bel Ağrısında Önleyici Tedbirler Nelerdir?

Belin doğru kullanılması ve belin güçlendirilmesi en önemli önleyici tedbirdir. Alınan tedbirlerle, bel ağrısının önüne geçmek mümkündür. Günlük hayat içinde;

  • Uyuma pozisyonu,
  • Ayakta durma pozisyonu,
  • Oturma pozisyonu,
  • Eğilme pozisyonu,

gibi çok tekrarlanan hareketlerin doğru yapılması ve alışkanlık haline getirilmesiyle bel bölgesini etkileyen zorlamalar büyük oranda engellenir.

Bel ağrılarının nedenlerinden biri olan bel kaslarında spazmı engellemek adına alınan önemler de ağrıların önüne geçebilecek tedbirlerden bir diğeridir.

Bel Ağrısında Spazm Nedir?

Öne eğilme hareketi, omur disklerinin dış halkasına fazla basınç yapar. Beli geriye doğru esnetme hareketi de omurganın arkasında bulunan küçük eklemlerde yangıya ve ağrıya neden olur. Bu yaşanan durum; bel kaslarında “spazm” olarak adlandırılan, aşırı gerginliğe yol açar. Ağrının, daha da artmasıyla sonuçlanır.

Bel Spazmının Önüne Geçmek İçin Neler Yapılmalıdır?

Bel kaslarındaki spazmın önüne geçebilmek adına;

  • Bel çevresi kaslarının güçlendirilmesi,
  • Kaslara esneklik kazandırılması,
  • Bel oyuğunun normal açısının korunması sağlanmalıdır.

Böylece, omurlar ve diskler üzerine binen vücut yükünün kaslara aktarılarak oluşacak ağrının önüne geçilebilir.

Bel Ağrısının Önlenmesi İçin Neler Yapılmalıdır?

Bel ağrısının oluşmaması adına tedbirli davranmak gerekir. Bel ağrısının önüne geçmek için yapılması gerekenler şunlardır:

  • Sırt kaslarının güçlü ve esnek olmasını sağlamak için düzenli egzersiz yapılması.
  • Uygun vücut ağırlığının korunması ve sigara içilmemesi.
  • Ayakta dururken veya otururken uygun pozisyonda olmaya dikkat edilmesi.
  • Ağırlık kaldırırken doğru teknik uygulanması: Kaldırılacak eşyanın, vücuda yakın tutularak kaldırılması ve ileriye doğru eğilmekten, eşya kaldırırken uzanarak kaldırılmaya çalışılmasından, bükülme hareketinin yapılmasından kaçınılması gerekir.