İğnesiz Mezoterapi

Yöntemin ne olduğunu, nasıl uygulandığını ve hangi kozmetik durum ve hastalık hallerinde yararlı olduğunu anlatmadan önce mezoterapi kavramının açıklanması uygun olur. Deride mezoderm kökenli bölgelere enjeksiyon ile madde iletme yöntemine mezoterapi denir.

Deri Oluşumu Nasıldır?

Deri, içten dışa birbirini saran 3 tabakalı bir yapıdan oluşur. Bunlar, DNA tarafından kodlanan işlemlerdir. Deri; endoderm, mezoderm ve ektoderm tabakalarından oluşur.

  • Endoderm tabakası: En içte yer alan ve orta boşluğu saran tabakaya endoderm denir. Bu tabakada, tüm sindirim sistem organları, karaciğer, pankreas ve hormonal bez organları gelişir.
  • Mezoderm tabakası: Endodermin üzerini kaplayan tabaka mezodermdir. Kaslar, kemikler, kalp, damarlar ve iç deri alanının orijinini oluşturur.
  • Ektoderm tabakası: En dıştaki ektoderm tabakasında ise dış deri, beyin, sinirler ve derinin renk hücreleri gelişir.

Derimiz embriyolojik olarak incelendiğinde, üst tabakada ekdoderm kökenli epidermis ve bunun ekleri olan tüyler, tırnaklar, ter ve yağ bezleri yer alır. Daha alt tabakada, mezoderm kökenli orta deri (dermis) ve deri altı tabakası yer alır.

Derinin bu katmanlı yapısına, herhangi bir ürünün doğrudan etkili şekilde ulaşabilmesinin istenmesi birçok yöntemi ortaya çıkarmıştır. Bunlardan biri de iğnesiz mezoterapi yöntemidir.  

İğnesiz Mezoterapi Nedir?

Mezoterapi, yaklaşık 70 yıldır bilinen ve uygulanan bir yöntemdir. Kozmetikte eski bir yöntem olan ve daha sonra dermatolojik tedavi modelleri geliştirilen galvanoterapide, uygulanan maddelerin deri emilimi ve geçirgenliği arttırılarak dermis tabakasına ulaşımı sağlanır. Deride mezoderm kökenli bölgelere enjeksiyon ile madde iletme yöntemine mezoterapi denir.

İğnesiz Mezoterapi Yöntemi Nasıl Uygulanır?

Deriye normal yollarla dışarıdan uygulanan ilaç veya kozmetik, herhangi bir krem, losyon, pudra gibi ürünler epidermis tabakasını geçemez. Yalnızca, özel koşullarda ve az miktarlarda, üst dermise ulaşabilen ilaç ve kozmetikler ulaşabilir.

Mezoderma kökenli aşağı deri tabaka sorunlarına ulaşmanın yolu; hap, kas veya damar içine iğne ile sistemik şekilde kan yoluyla ulaştırılması gerekir. Diğer bir yöntem ise direkt dıştan deri içinde ilgili bölgelere, iğne ile enjeksiyonun sağlanmasıdır. İğneli yapılan bu uygulamaların içinde iğne travmasının yer alması, fiziki ve psişik problemleri yanında taşır.

İğnesiz mezoterapi yöntemi ise bu faktörleri ortadan kaldırarak yapılan seanslarla iğnesiz bir mezoterapi sağlamaktadır. Sağlanan bu fayda ile cilt yüzeyinde istenen iyileşmeler oluşur.

İğnesiz Mezoterapinin Cilde Faydaları Nelerdir?

İğnesiz mezoterapi yönteminde, uygulanan ilaç ya da kozmetiklerin doz bazında miktarları da hesaplanabilmektedir. Böylece, iğnesiz mezoterapi, şu faydaları ile dermatoloji ve kozmetikte önemli bir yöntemdir:

  • Uygulama kolaylığı,
  • Yüksek hasta konforu,
  • Yan etkilerin azlığı.

Birçok deri probleminde uygulanması ve başarılı sonuçlar elde edilmesi önemini daha da artırır.

İğnesiz Mezoterapi Hangi Cilt Problemlerinde Uygulanır?

İğnsiz mezoterapinin tedavilerle kombine edilebilmesi, yöntemin önemini daha da artıran bir özelliktir. Dermis kökenli veya dermiste yer işgal eden saç, ter ve yağ bezleri gibi epidermis kökenli yapıların problemlerinde kullanım sahası oluşturur.

İğnesiz mezoterapinin uygulanabildiği cilt sorunlarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Ciltte kırışıklık,
  • Akne ve akne izleri,
  • Ciltte elastikiyet kaybı yaşanması,
  • Hyaluronik asit (bağ doku) azalması,
  • Saç dökülmesi,
  • Leke,
  • Aşırı terleme problemi,
  • Vitiligo hastalığı,
  • Alopesia areata (Saçkıran)
  • Ödem ve nedbe dokularının tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.

İğnesiz Mezoterapi Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

İğnesiz mezoterapi yönteminde önemli olan öncelikli konu; uygulanan durumların birer deri problemi olduğunun bilinmesidir. Bu nedenle bir dermatoloji uzman hekimin kontrolünde uygulanması gereken bir işlemdir.

İğnesiz mezoterapi yönteminde dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Hastaya gerekli tetkikler yapılmalıdır.
  • Ek tedaviler uygulanmalıdır.
  • Koruyucu önlemler sağlanmalıdır.
  • Yan etki oluşturabilecek tüm etkilere karşı tedbir alınmalıdır.